Kırıkkale Valisi Yunus Sezer, restorasyon çalışmalarına başlanılan Sulu Mağara’da incelemelerde bulundu.

Kırıkkale’de 3 kattan oluşan, 285 metre uzunluğunda ve eski Hristiyanlık döneminde Kurşun Madeni Ocağı olarak kullanılan Sulu Mağara’nın restorasyonu için Valilik tarafından çalışma başlatıldı. 16 Mayıs’da ihalesi yapılan mağaranın restorasyonu için 400 bin TL ödenek ayrıldı.T

Restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Sezer, mağaradaki son durum hakkında Bakanlık temsilcileri ile İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Aydın Demiröz’den bilgi aldı.

Paleozoik döneme ait mağara

Resmi kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Sulu Mağara, Kırıkkale’ye 27 kilometre uzaklıkta yer alan Keskin ilçesi Altıntaş Mahallesi Arzu Bayırı mevkiinde yer alıyor. Karpuz Bayırı tepesinin güneyine bakan üst yamacında bulunan mağara, yatay olarak gelişmiş, yarı doğal-yarı yapay, düden konumlu fosil bir mağaradır ve Paleozoik dönemine ait. 285 metre uzunluğa sahip olan mağara, birbirine bağlı 3 kattan ve 2 galeriden oluşuyor. En derin noktası 25 metre olup tavan yüksekliği 1 ile 4 metre arasında değerlendiriliyor. Üç kattan oluşan yapay galeriler 14, 15, 25 metrelerde yer alıyor. Büyük bir bölümü maden ocağı olarak açılan Sulu Mağara, çeşitli doğal ve yapay şekillere de sahip.

Mağaranın içindeki şekiller Pliyosen Rölyef döneme ait

Mağaranın bir bölümü mermer, diğer bölümü ise çamur taşı ve kum taşından oluşmaktadır. Mermerler içinde açılan 115 metrelik giriş bölümü ile havuzlu salon doğal kesim ve Pliyosen Rölyef döneme ait. Güneyde ve daha aşağıda yer alan kesim ise maden alımı sonucu oluşan galeriler.

Erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkartıldı

Mağaranın girişi ve kuzeybatısındaki havuzlu alanın bir bölümünün Erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkarımı için kullanıldığı rivayet ediliyor. Mağaranın içinde bulunan taş duvar ve havuzların bu döneme ait olduğu söyleniyor. Bu yüzeyin hemen altında düden konumlu mağara gelişmiştir. Mağaranın doğal kesiminde yer alan havuzlu salon ve salona ait bölümlerde antik dönemde kurşun madeni çıkartılmıştır. Güneyde ve daha aşağıda bulunan galeride ise maden işletilmiştir. Geçitleri birbirine bağlayan giriş ağızları insan eliyle yapılmış iyi bir taş işçiliği örneğidir. Sulu mağara yağışlı dönemler dışında bütünüyle kurudur. Bu suları toplamak için antik dönemlerde derinliği 2 metre bulan havuzlar yapılmıştır.