Suluovalı öğrenciler okulun boş sınıfına etnografya müzesi kurdu haberi

Amasya'nın Suluova ilçesindeki TOKİ Çelebi Mehmet İlkokulu öğrencileri, kullanılmayan bir sınıfı mini bir müzeye çevirdi.

Sosyal bilgiler dersindeki "Milli değerlerimiz ve milli kültürümüz" konusu kapsamında "Geçmişe Bir Işık Tut Projesi" hazırlayan öğrenciler, ailelerinin yardımıyla geçmişte kullanılan tarım aletleri, giysiler ve ev eşyalarını okula getirerek sergi açtı.

Sınıfta sergilenen 150 yıllık semaver, 70 yıllık fotoğraf makinesi, 110 yıllık düdüklü tencerenin yanı sıra gramofon, şinanay (lamba), radyo, yayık, orak, çıkrık, keçi kılından çul ve çuval, heybe, yün tarakları, halbur, ibrik, güğüm, kınalık, el değirmeni, testi, ağaç beşik, ağaçtan çocuk yürüteci, tokaç, el dokuması heybeler, göynek (bir tür gömlek), çıkrık, duvar halısı, siyah okul önlüğü gibi eşya ve giysiler, ziyaretçileri geçmişe götürüyor.

"Müze sınıf", öğrenci ve velilerin yanı sıra Suluovalılardan ilgi görüyor.

Eğitim öğretim yılı boyunca sınıfta kalacak olan eşyalar, daha sonra sahiplerine iade edilecek.

Okul Aile Birliği Başkanı Mehmet Özgan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeye Okul Aile Birliği olarak destek verdiklerini, sonuçtan memnun olduklarını ifade etti.

Özgan, "Ziyaretçiler 50 yıl, 100 yıl önce hangi malzemelerin kullanıldığını, günümüzde kullanılan malzemelerle arasındaki farkı net şekilde görüyor. Geçmişe bir yolculuk gibi. Gelecekte daha kolay ve teknolojik aletlerle ne gibi işler yapabileceğimizi de rahat bir şekilde görmüş oluyorlar." diye konuştu.

Velilerden 2 çocuk annesi 29 yaşındaki Şazimet Keçeli, sergide "geçmişin kokusu ve izleri"nin olduğunu, geçmişte yaşanılan hayatın zorluklarının sergiye bakıldığında görülebildiğini dile getirdi.

Müzede sergilenen birçok eşyayı kendisinin de görmediğini, sergide anneannesinin dönemindeki huzuru ve o atmosferi hissettiğini ifade eden Keçeli, "İçeri girdiğinizde o havayı aldığımızda huzur kokuyor. O zamanki huzur ve mutluluğu içeriye girdiğimizde yakalayabiliyoruz. O zamanın şartlarında o anları yaşamak tabii ki zordur ama akşamları herkesin huzurla toplandığı, sohbetin sıcaklığı ve o samimiyeti bu sergiye girildiğinde hissedebiliyoruz.'' dedi.