Tarsus Tarsos neresidir?
Tarsus / Tarsos: Anadolu’nun güneyinde, Adana’nın 40 km. batısında kurulmuş antik kent.
Verimli bir ova ortasında konumlanan kent Neolitik Dönemden beri iskân edilmiştir.
Hitit İmparatorluğu döneminde Kizzuvatna bölgesi içinde kalan ve Tarsa adını taşıyan Tarsus’un antik çağdaki halkı, kurucularının Perseus ya da Herakles olduğuna inanıyorlardı.
Anadolu’nun Suriye’ye açılan doğal kapısı Kilikia Pylai’nin yakınında olması kenti önemli bir konuma sokuyordu.
Denize pek yakın olmamasına karşın kentin içinden geçen Tarsus Çayı (Kydnos) gemilerin denizden kente kadar çıkmasına olanak verirdi.
Anadolu’daki Pers egemenliği döneminde kısa bir süre haricinde özerkliğini korudu.
İskender’den sonraki dönemde Seleukos ve Ptolemaios krallıkları arasında çekişme konusu oldu ve kısa bir süre Kydnos üzerindeki Antiokheia adıyla anıldı.
Pompeius Doğu Akdeniz’deki korsanlara karşı giriştiği seferi sırasında MÖ 67’de kenti aldı.
MS 72’den sonra Kilikia eyaletinin başkenti oldu. İmparator Caracalla MS 2l6’da Partlara karşı giriştiği savaşta kenti üs olarak kullandı. MS 3. yüzyıldan sonra komşusu Anavarza’nın gölgesinde kaldı.
Kydnos Irmağı’nın getirdiği alüvyonla denizin dolması kentin önemini azalttı.
Bölgenin Arapların eline geçmesinden sonra halife Harun Reşid Bizans İmparatorluğuna karşı yapacağı seferlerde kullanmak üzere kenti yeniden inşa ettirdi.
Kleopatra VII MÖ 41 yılında Marcus Antonius’un aklını başından aldığı ünlü Tarsus buluşmasına gelirken görkemli saltanat kayığıyla denizden kente kadar pek çalımlı, törensel bir yolculuk yapmıştı.
Ksenophon’a göre Kilikia kralı Syennesis’in sarayı bu zengin ve büyük şehirdeydi.
MÖ 1. yüzyılda kentte ünlü bir felsefe okulu vardı. Strabon’un yazdığına göre ise kent halkı sadece felsefeye değil bütün öğrenim dallarına heveslidir ve Tarsus bu konuda Atina ve İskenderiye’yi geçmiştir.
Aziz Paulus ve filozof Antipatroskentin ünlü yurttaşlarıdır.