Tatar Türk Tarih Enstitüsü tasfiye edildi

Tatar Türk Tarih Enstitüsü tasfiye edildi

Tataristan Bilimler Akademisi, Tataristan Cumhurbaşkanı Mintimer Şeymiyev’in 1996 yılında Tatar tarihini derinlemesine inceleme kararı ile açılan Şehabeddin Mercani Tarih Enstitüsü’nün kapandığını bildirirken, Bilimler Akademisi Başkanı Magzum Salahov kurumun kapatılmadığını Arkeoloji Enstitüsü’ne devredildiğini savundu.

Tataristan Bilimler Akademisi Şehabeddin Mercani Tarih Enstitüsü’nün kapandığı belirtildi.

Tarih Enstitüsü Müdürü Rafail Hakimov, enstitünün ”tüzel kişilik” olarak tasfiye edildiğini söyledi. “Arkeoloji Enstitüsü’ne atandık ve bölüm olarak orada kalabiliriz. Mercani adına ne olacağını bilmiyorum" dedi.

Müdürlüğünü tarih bilimleri üzerine çalışan Dr.Rafail Hakimov'un yaptığı Şehabeddin Mercani Tarih Enstitüsü, 1996 yılında Tatar tarihini derinlemesine inceleme kararı ile açılmış  2002 yılında, Şehabeddin Mercani adını almıştı. Enstitü tarafından hazırlanan en büyük çalışma 7 ciltlik Tatar Tarihi adlı eser. Hazırlanan tüm kitaplar ve bilimsel yazılar enstitünün web sitesinde yayınlanmaktadır.

Magzum Salahov: Enstitü kapalı değil

Bilimler Akademisi Başkanı Magzum Salahov, Tarih Enstitüsü’nün kapanmasıyla ilgili iddiaları reddetti. Konuya ilişkin bir belge olmadığını belirten Salahov, kurumda değişikliklere gidilebileceğini, Arkeoloji Enstitisü ile birleşebileceğini fakat asla kapanmayacağını belirtti. Basın birimi başkanı Liliya Galimov da bu ifadeleri destekledi.

Demir İshakov: Arkeologlar da tarihçi

Tarih Bilimleri Doktoru Demir İshakov, ”Tarih Enstitüsü’nün ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir durum yok. Bu tamamen Arkeoloji Enstitüsü ile birleşmesiyle ilgili. Arkeoloji Enstitüsü, 2014 yılında Tarih Enstitüsü’nden ayrıldı. Ayrılık, enstitü başkanları Ayrat Sıtdıkov ile Rafail Hakimov arasındaki kişisel çatışmalar sonucunda gelişti. Bugün, iki enstitüyü birleştirmek arzusu çok doğaldır. Arkeologlar da birer tarihçidir. Birleşme sırasında hangi alanların tutulacağı, nasıl geliştirileceği ve hangilerine ihtiyaç duyulmayacağı gibi konular ele alınmalıdır. Bu sorunlar çözülmezse, 5-6 yıldır bağımsız olarak çalışan ekip yeniden birleştiğinde sorunlar ortaya çıkabilir.” dedi.

Şamil İdiatullin: İyileştirme süreci olacak

Gazeteci-Yazar Şamil İdiatullin, bu süreçle ilgili endişelerini sosyal medyada dile getirdi. İki kurumun birleştirilmesi fikrine sıcak baktığını belirten İdiatullin, iyileştirme sürecine gidileceğini vurguladı. “Bence hedefler, enstitü planları değişecek, personel küçülecek.Bugün, Tatar halkının tarihi ile ilgilenen bir kişi olarak, Tarih Enstitüsü’nün çalışmalarından memnun kaldım, kitapları, dergileri, her şeye açık bir biçimde erişerek okudum.” dedi.

Milyausha Habutdinova: Halkın kaderi ile oynanıyor

Doçent Milyausha Habutdinova’ya göre, Tarih Enstitüsü’nün ilhak edilmesi ulus tarihinin yıkılması anlamına geliyor. Bu konunun büyük bir trajedi olduğunu söyleyen Habutdinova,ne olursa olsun Tarih Enstitüsü’nün görevini yerine getirdiğini ve 7 ciltlik bir eser ortaya çıkarttığını belirtti. “Tarih Enstitüsü’nün ortadan kaldırılması, bir ulusun yok oluşunun büyük bir işaretidir. Tarih kurumunun ortadan kaldırılması halkın kaderi ile oynamak anlamına gelir. Tarih Enstitüsü ortadan kaybolursa, cumhuriyet kavramını geliştiren kurum ortadan kalkacak demektir. Bu benim halkımın hikayesi.”

Ilnar Garifullin: Tarih Enstitüsü Tatar tarihine adanmış bir yapı

Dünya Tatar Gençliği Forumunun üyesi Ilnar Garifullin’in açıklamaları ise şöyle: ”Bence Arkeoloji Enstitüsü ile birleşmek doğru olmaz. Şehabeddin Mercani adının kaldırılması gerektiği konusunda hala söylentiler var, bu zaten büyük bir hata. Mercani Enstitüsü, Tatar halkının bir markasıdır, kendisi Tatar halkı için önemli bir tarihçidir. İki kurumun birleşmesinin nedeninin lider arayışı ile ilgili olduğuna inanıyorum. Bu karar yanlıştır ve iki yapı ayrı tutulmalıdır.”

Azat Ahunov: Resmi olarak belki de doğru bir adım

Dil-Edebiyat ve Sanat Enstitüsü’nün önde gelen araştırmacısı Azat Ahunov kurumların ayrı kalması gerektiğini düşünüyor. ”Bilimler Akademisi’nde ne kadar çok kurum olursa o kadar iyidir. Ayrıca son yıllarda Kazan Federal Üniversitesi örneğinde birleşme sürecinin olumlu bir sonuç vermediğini gördük. Resmi bir bakış açısından, belki de doğru adımdır. Yönetim zorlukları oluşabilir. Ama dediğim gibi, ayrı kurumlara ihtiyacımız var.” Bu kararın iyi mi kötü mü olduğunu bilmek imkansız. Tataristan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Akademisyeni Indus Tahirov bu kararın neden ortaya atıldığının bilinmediğini belirtti. “Bu iki kurum bir zamanlar birlikteydi, sonra ayrıldılar, şimdi bir araya gelecekler. Bu durumun iyi mi yoksa kötü mü olduğunu bilmiyorum…”

Ilşat Saetov: Umarız enstitümüz hayatta kalır

Rus Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nde araştırmacı olan Ilşat Saetov, Tarih Enstitüsü’nün kapatılmasını Tataristan’ın egemenliğinin sona ermesi olarak yorumluyor. “Tarih asla arkeolojiye dahil edilemez, arkeoloji tarihin bir parçasıdır. Genel olarak, Tarih Enstitüsü’nün kuruluş hedefi sona erecek.” dedi. Öte yandan, Tarih Enstitüsü Bilimsel İşler Müdür Yardımcısı Radik Salikhov, “Biz bağımsız bir kurumuz. Neden hala Arkeoloji Enstitüsü’ne katılmamız söyleniyor? Sebepler temelsiz ve hiçbir şey net değil. Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Ayrat Sitdikov ile de yanlış anlaşılmalar oldu, her zaman iş görüşmelerimiz oldu, her alanda işbirliği yaptık, birbirimizi 20 yılı aşkın süredir tanıyoruz. Daha önce hiç tartışma yaşamadık. Tarih Enstitüsü’nün daha iyi çalışması için birleştirileceğine dair bir görüş var. Ancak bilim alanında Tarih Enstitüsü’nün tüm göstergeleri yüksek, Bilim Akademisi de dahil olmak üzere. Tataristan’ın 40 bilimsel kuruluşu arasında Tarih Enstitüsü ilk sırada yer alıyor. Hirsch endeksine göre, cumhuriyetteki kurumumuz sekizinci sırada. Söylentiye göre biz kötü bir kurumuz, bu yüzden Arkeoloji Enstitüsü’ne dahil edilmemiz gerekiyor. Fakat ben daha iyi çalışabilmeleri için onların bize katılmaları gerektiğini düşünüyorum. Tataristan Cumhuriyeti için önemli çalışmalar yapıyoruz.Umarız enstitümüz ayakta kalır. Almanya, Amerika, Kazakistan vb. her yerden Tatarlar destek mektupları yazmaya başladılar. Şehabeddin Mercani, Tatar dünyasında bir markadır. Bu gerçek hiçbir şekilde inkar edilemez.”

Arkeoloji Enstitüsü’nden başkan Ayrat Sitdikov ve yardımcısı Ramil Hayrutdinov ile iletişim kurulamadı.,

 - Milli Düşünce 


Benzer Haberler & Reklamlar