Tekfur Sarayı Müzesi, interaktif ve dijital uygulamalarla ziyaretçilerini farklı bir deneyim yaşamaya davet ediyor.
Bizans döneminde yapılan ve restorasyon çalışmaları tamamlanarak müze olarak hizmet vermeye başlayan Tekfur Sarayı, Bizans döneminde İmparator 2. Theodosius tarafından inşa ettirilerek 11'inci ve 15'inci yüzyıllar arasında Bizans İmparatorluğu sarayı olarak kullanılan Blakhernai Sarayı kompleksinin sağlam kalan tek yapısı.
Arkeolojik araştırmalar ile kazı çalışmalarına 1993'te başlanan Tekfur Sarayı'nın rölöve ve restorasyon projeleri, 23 Ekim 1998'de İstanbul 1 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca onaylandı. Tekfur Sarayının ilk restorasyon çalışmalarına ise 24 Mayıs 2005'te başlandı.
Restorasyon projesi 2014'te tamamlanan sarayın müze olarak kullanılması öngörüldüğü için 18 Mayıs 2017'de ikinci ihale yapıldı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde çömlek, cam ve çini sanatlarının merkezi olarak da hizmet veren sarayın restorasyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlandı. Tekfur Sarayı Müzesi, 17-22 Haziran'da düzenlenen İstanbul Craft Week ile ilk kez kapılarını ziyaretçilerine açtı.
Tekfur Sarayı, Bizans ve Osmanlı tarihine dair bilgilerin yanı sıra İstanbul'dan dünyaya gönderilen çömlek, cam ve çini sanatlarının örneklerinin bulunduğu ve tarihlerinin anlatıldığı müze olarak hizmet vermeye başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ile İznik Çini Vakfı iş birliğiyle orijinal eserlere uygun replikaların da yer aldığı müzede, İstanbul'un Haliç ve Balat bölgelerine dair ayrıntılı bilgiler var.
Ayrıca, Tekfur Sarayı çinilerindeki motiflerin anlamları, Tekfur çinilerinin dünyadaki örnekleri, Osmanlı İmparatorluğundaki çini üretim merkezleri gibi geçmişe ve bugüne ışık tutan bilgilere ulaşılıyor.
- Müze ziyareti ücretsiz
Tekfur Sarayı Müzesi, interaktif ve dijital uygulamalarla ziyaretçilerini farklı bir deneyim yaşamaya davet ediyor.
Hologram teknolojisiyle çömlek yapımının anlatıldığı müzede, 2D ve 3D animasyon teknikleriyle yapılan animasyonlar bulunuyor. Öte yandan, 1582'de Padişah 3. Murad'ın oğlu Şehzade Mehmet'in düğünü dolayısıyla düzenlenen şenlikleri anlatan Surname-i Hümayun eserinin cam ve çömlek geçişi sahneleri de ilk kez animasyon olarak izleyiciye sunuluyor.
Uygulamaların akıllı telefonlarla eş zamanlı kullanımının yanı sıra engelli dostu uygulamaları da bulunan müze, teknolojinin tarih anlatımında kullanılması konusunda bir örnek niteliği taşıyor.
Ücretsiz olarak gezilebilen Tekfur Sarayı Müzesine hem yerli hem yabancı ziyaretçiler ilgi gösteriyor.
Ziyaretçilere kapılarını açtığı 17 Haziran'dan 24 Temmuz'a kadar müzeyi 6 bin 500 kişi gezerken her geçen gün ziyaretçi sayısında artış gözleniyor.
Muhabir Andaç Hongur,Adem Demir