Tersane Zindanı neresidir?

Tersane Zindanı Kasımpaşa'da tersaneler bölgesinde bulunmaktadır. Zindanın bulunduğu alanda Tersane İstanbul Projesi yapılmaktadır.

Tersane Zindanı, Kanuni Sultan Süleyman döneminde kurulmuştur.

Söz konusu zindan, Tersane- i Âmire‟ de bulunan binalar arasında yer almaktaydı. Evliya Çelebi bu zindanı Seyahatnamesinde San Pavla (Pavlo) şeklinde zikretmiştir. Bunun dışında kaynaklarda Galata Zindanı, Kasımpaşa Zindanı şeklinde de adı geçmektedir.

İstanbul‟daki önemli zindanlar arasında yer alan Tersane Zindanı'nda savaş esirleri ve çeşitli suçlardan hüküm giymiş tutuklular kalmaktaydı.

Aynı zamanda bir hapishane olan zindan konusunda bilimsel çalışmalar yapılmış olmasına rağmen, Tersane Zindanı'nı ele alan çalışma bulunmamaktadır.

İstanbul'da Yedikule, Baba Cafer zindanları gibi zindanlar arasında en az bilineni Tersane Zindanı'dır. Bu minval üzere konuyu değerlendirdiğimizde Tersane Zindanı ve zindanın en önemli sakinlerini köleler oluşturmaktaydı. 

Osmanlı donanmasının merkez üssü Tersane-i Âmire olarak bilinen İstanbul Tersanesiydi. Bundan evvel Gelibolu Tersanesi, Osmanlı Devleti için önemli sayılırken İstanbul’un fethi sonrası kurulan tersane için Haliç uygun görülmüştür. 

Tersane’nin gelişimi Yavuz Sultan Selim döneminde de devam etmiş olup, tersane Hasköy’e kadar genişletilerek burada gemilerin inşa edildiği göz sayısı 100’e çıkarılmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Tersane-i Âmire’ de göz sayısı 200’e kadar çıkartılarak, dünyanın en büyük tersaneleri arasına girmiştir. Bu durumu, 1571 İnebahtı yenilgisinden sonra kaybedilen Osmanlı donanmasının yerine 150 parçalık bir donanama inşasında açıkça görmek mümkündür. Bu derece büyük bir tersanede gemilerin inşası ve sefere çıkabilmeleri için hatırı sayılır derecede insan gücüne ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için bütün dünya da olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de savaş esirleri, köleler ve mücrimler forsa olarak kullanılmışlardır.

Dünyada köleliğin olağan kabul edildiği bir dönemde, Osmanlı Devleti için en büyük köle kaynağı, savaş esirleri idi. Savaşta esir edilen kölelerin devlet hissesine düşen beşte birlik kısmının diğer hizmetlerde kullanılmayan büyük çoğunluğu tersanede istihdam edilirdi. İşlerin insan emeğine dayalı olduğu, makinaların icat edilmediği bir devirde köle emeği vazgeçilmez bir olgu idi. Bu nedenle tersanede gemilerin yapımında ve kürekli gemilerde çok sayıda köle çalıştırılırdı. Bu köleler ise çalışmadıkları ya da donanama sefere gitmediği zaman Tersane-i Âmire kompleksinin içinde yer alan Tersane Zindanı’nda tutulurlardı.

Rahipler zindana köleleri ziyarete gelirlerdi Bunun yanı sıra zindan köleleriyle birlikte ayinlerde yapmayı ihmal etmezlerdi 

Kaynak: Esra Mumcu, Yüksek Lisans Tezi 2016-106 sayfa 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar