Topkapı Sarayı'nda tarihin en büyük restorasyonu başladı. 80 bin metrekare olan müze alanı çalışmalar sonunda 400 bin metrekareye ulaşacak.
İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürü Dr. Olcay Aydemir, kapsamlı restorasyonla 80 bin metrekarelik müze alanının 400 bin metrekareye çıkacağına dikkat çekerek, “Müze alanının 400 bin metrekareye çıkacak olması çok önemli. Biz bu yeni dönemde restorasyonlar esnasında da ziyaretçilerimizle, şehirle hatta dünyayla ilişki kurarak daha da büyümek istiyoruz” dedi. Topkapı Sarayı’nın aslında bir tasarım merkezi olduğunu söyleyen Aydemir, “Burada dokunduğumuz her yerde yüzyıllık katmanları, izleri görüyoruz. Saray yapıları, uygarlığın en önemli katmanlarının izlerini, eserlerini taşıyor. Düşünün çinileriyle, yazılarıyla, kullanılan renkli taş ve mermerleriyle o kadar zengin bir yapı ki, sadece bir tarihi barındırmakla kalmıyor, bugünün biz mimar ve restoratörlerine de ışık tutuyor, ilham veriyor. Saray bu anlamda da bir yapının ötesinde bizim için de çok ciddi bilgileri barındırıyor” diye konuştu.
“ESKİ YAPILAR SARAYA GERİ DÖNÜYOR”
Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 1924’te müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı’nın son yıllarda kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçtiğini ifade eden Topkapı Sarayı Müze Müdürü Ayşe Erdoğdu da 700 bin metrekare bir alanı kapsayan Sur-i Sultani içinde geçmişte saraya ait olan ancak başka kurumlara tahsis edilmiş yapıların 2000’li yıllardan itibaren tekrar saraya kazandırıldığını belirtti. Buna örnek olarak Gülhane Hastanelerini, Matbaa-i Amire yapılarını, Darphane-i Amire’nin bir kısmını ve askeri depoları veren Erdoğdu, yakın bir gelecekte Topkapı Sarayı’nın hem avlu ve bahçeleri ile mimarisinin, hem de koleksiyonlarının sergileneceğini söyledi.
Saray yapıları ve Harem’de kapsamlı bir restorasyon çalışması sürdüğünü ifade eden Erdoğdu, “Harem’de hizmete mahsus yapılar taşınarak restorasyon çalışmaları başlatıldı. İlk olarak Hünkar Sofası’nın restorasyonu tamamlanarak ziyarete açıldı. Zülüflü Baltacılar Dairesi, Altın Yol ve Karaağalar Taşlığı bu açılışı takip etti. Son olarak Haziran ayında III. Ahmed Kütüphanesi ziyarete açıldı. Restorasyonları tamamlanan yapıların teşhir-tanzim ve tefrişleri yapılarak ziyarete açılmaya devam edecek” dedi.
PADİŞAH VE SULTAN KIYAFETLERİ DE GÖRÜLEBİLECEK
Yakın zamanda Saray Mutfakları’nın ziyarete açıldığını ifade eden Erdoğdu, “Önümüzdeki 3 ay içinde mutfak koğuşlarını ziyarete açacağız. Saray Mutfağı konseptine uygun olarak Sarayda kahve, Kiler-i Amire’ye atfen saklama ve depolama kapları ile mutfak araç gereçleri sergilenecek. Yine Seferli Koğuşu’nda padişah elbiseleri, aksesuarları, şehzade ve sultan kıyafetleri sergilenecek, Osmanlı kumaşlarına da ışık tutulacak. Bunlar sergilenirken Seferli Koğuşu’nun restorasyonu esnasında çıkan mimari kalıntılar da sergilenmiş olacak” diye konuştu.
“UMULMADIK DETAYLARLA KARŞILAŞTIK”
22 yıldır Topkapı Sarayı’nda Kontrol Amiri olarak görev yapan Nevhiz Koyukan da, hem tezyinat hem de yapım tekniği ve malzeme kullanımı açısından umulmadık detaylarla karşılaştıklarını söyleyerek, “16. , 17. ve 18. yüzyıla ait mimari detaylar ortaya çıkarttık. Gerekli konservasyon çalışmaları yapılarak koruma altına alınan bu detaylar, sarayın önceki yüzyıllardaki kullanımına ait izler olup belge niteliği taşımaktadırlar” açıklamasını yaptı.
Merve Dundar -Gökçe Karaköse- Özgür Kumanovalı - Hüseyin Çakmak - DHA