Tumba Tu Skuru (Tomb of Skuros); Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Güzelyurt-Girne anayolunun batısında, Güzelyurt şehir sınırları içinde yer alan Geç Bronz Çağına tarihlenen antik yerleşim yeridir.

1973 yılı ortalarında BM Barış Gücü'ne mensup Kanadalı askerler Güzelyurt'un (Omorfo) Güney batısında bir höyük keşfettiler. Arkeolojik kazılar yaptılar. Ortaya küp şekilli “toplu mezar” çıktı. Oyuk şeklindeki mezarın yanlarında sıralı küçük gözler kazıImış ve içlerine cesetler konulmuştur. Kazı esnasında bulunan iskeletlerin çocuk iskeleti olduğu görülmüştü. Alanda birçok eserin yanı sıra altı mezar, bir seramik işliği ve bir konutun bir bölümü ortaya çıkarılmıştı.

Arkeolojik kazılarda çıkarılan eserler, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenmektedir.

Güzelyurt-Kalkanlı yolu üzerinde bulunan, Genç Tunç Çağı’na ait, ülkemizdeki en eski yerleşim birimlerinden olan ve M.Ö 1700-1550 yılları arasında Egeli tüccarlar tarafından kurulan Tumba Tu Skuru, yıllardır turizme kazandırılamadı.

Kibrisgazetesi.com'dan Güren Tilki'nin haberine göre;  Kazılarda ortaya çıkan kil, altın, bronz, gümüş ve fildişi eserler ise Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi’nde sergileniyor. Yıllardır bir türlü ilgi görmeyen bölgenin turizme kazandırılması adına çalışmalar başlatıldı. Bölgede Güzelyurt Belediyesi ekipleri temizlik yaptı.

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar: Kullanım hakkına talip olduk

Bölgeyi gezerek yerinden incelemelerde bulunan Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, ülkemizin en eski yerleşim birimlerinden olan bu tarihi güzelliğin turizm alanında değerlendirilmesinin önemine işaret etti. Özçınar, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin bölgenin tellenmesi ve korunması adına çalışmalar yaptığını anımsatarak, bölgenin halka açık, turistlerin uğrayabileceği bir nokta haline dönüştürülmesi için belediye olarak buranın kullanım hakkına talip olduklarını söyledi. İlgili bakanlığın bölgede çalışma yapması gerektiğini ancak yapılmayacaksa da kullanımının Güzelyurt Belediyesi’ne verilerek turizme kazandırılması gerektiğini belirten Özçınar, bölgenin atıl durumda bırakılmasını istemediklerini vurguladı.

Özçınar, belediye olarak bölgede temizlik çalışması yaptıklarını anlatarak, bölgenin kendilerine verilmesi halinde burayı turistlerin uğradığı, sanat çalışmalarının yapılabileceği aktif bir merkeze dönüştürmek istediklerini ifade etti.

EFSANESİ DE VAR

Arap ülkelerinden gelmiş çok iri yarı dev bir arap varmış. Evi, bulunan mezarmış. Dev adam bölgeye yerleştikten sonra çevredeki çocuklar kaybolmaya başlamış. Durum fark edildiğinde halk galeyana gelmiş. Devi öldürmek istemişler. Ama devi bir türlü bulamamışlar.

GÜZELYURT'A NASIL GİDİLİR?

Güzelyurt (Morphou), Kuzey Kıbrıs’ın Kuzey-batısında yer alan Antik dönemde Yunanistan’dan göç eden Sparta’lılar tarafından tanrıça Afrodit için kurulduğu söylenen bir şehirdir. Girne, Lefke ve Lefkoşa şehirlerinin ortasında yer alan Güzelyurt, Trodos Dağlarına hâkim görüşü ve ılıman havası ile adanın narenciye üretimi açısından en verimli ve adanın portakal ihracatının büyük çoğunluğunu karşılayan yeridir. Bu bağlamda her yıl Portakal Festivali düzenlenir. Güzelyurt narenciye dışında karpuz, kavun, nar gibi birçok meyve ve sebzenin yetiştirildiği ve Kıbrıs Adası’na ait değişik bitki türlerinin oluştuğu bir şehirdir. Bu doğal güzelliklerinin yanında Güzelyurt, aynı zamanda Soli Antik Kenti, Vuni Sarayı, Tumba Tou Skouru, Aziz Mamas Kilisesi gibi ada tarihi açısından önemli eserlere ev sahipliği yapar.

Güzelyurt’a ulaşım yurtdışından Lefkoşa’ya Ercan Havaalanı’na ulaştıktan sonra karayolu ile Girne Limanı’na deniz yolu ile ulaşıldıktan sonra karayolu ile yapılmaktadır.

Güzelyurt Lefkoşa’ya 40 km, Girne’ye de 47 km uzaklıktadır.