Safranbolu'da kanyon üzerine yapılan ve yüz binlerce turisti ağırlayan 11 metre uzunluğundaki Türkiye'nin ilk cam seyir terası, Kovid-19 nedeniyle en sakin günlerini yaşıyor.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan tarihi evleriyle ünlü Karabük'ün Safranbolu ilçesinde bir kanyon üzerine yapılan ve yüz binlerce turisti ağırlayan 11 metre uzunluğundaki Türkiye'nin ilk cam seyir terasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri nedeniyle sakinlik yaşanıyor.

ABD'nin Arizona eyaletindeki bir terastan esinlenilerek 80 metre derinliğindeki İncekaya Kanyonu üzerine 2012 yılında yapılan Türkiye'nin ilk cam seyir terası, her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.

"Korumanın Başkenti" ve "Açık Hava Müzesi" diye anılan tarihi ilçedeki İncekaya Kanyonu üzerinde 80 metre yükseklikte, 11 metre uzunluğunda ve 75 ton yüke dayanıklı olan cam seyir terası, koronavirüs tedbirleri nedeniyle sessizliğe büründü.

Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 3 asır önce yaptırılan ve 116 metre uzunluğunda, 6 kemerli ve 110 ila 220 santimetre genişliğine sahip İncekaya Su Kemeri'ne de komşu olan cam seyir terası, Ramazan Bayramı'nda da "garip" kalacak.

- "Tarihi değerlerinin yanında doğal güzellikleri de bulunan bir şehir"

Safranbolu Kaymakamı Fatih Ürkmezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terasın tarihi ilçenin doğal güzelliklerinin en güzel göründüğü yerlerden biri olduğunu söyledi.

Her geçen yıl tanınırlığı artan terasın ülkenin ilk cam seyir terası olduğunu hatırlatan Ürkmezer, şunları kaydetti: "Kovid-19 nedeniyle bütün ülkede olduğu gibi cam seyir terasına gelenlerde oldukça bir düşüş var. Biz de cam seyir terası bölgesinde altyapı çalışmaları başlattık. Asfalt, çevre düzenlemesi ve bakımı yapılıyor. Safranbolu evleriyle konaklarıyla bir Osmanlı kenti olması nedeniyle tarihi değerlerinin yanında doğal güzellikleri de bulunan bir şehir. Kanyonları, vadileri, şelaleleri en iyi görme noktalarından birisi cam teras. Bu hastalığı yendikten sonra inşallah bütün vatandaşlarımızı Safranbolu'ya bekliyoruz."

AA Ahmet Özler