Stratonikeia, Lagina ve Labranda bölgelerindeki arkeolojik geleceğe miras projesini başlatarak "Son 60 yılda arkeoloji dünyasında ne kadar iş yaptıysak gelecek 4 yılda aynı oranda işi gerçekleştireceğiz" diyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bodrum Turizm Sektörü ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda Türkiye'de turizm pastanın bölgelere dağılım oranlarına dair bilgi paylaşımı yaptı. Buna göre Türkiye'de turizm pastasından hangi bölgeye ne kadar pay düşüyor?
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Muğla'nın Bodrum ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Bodrum Turizm Sektörü ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması" programında konuşan Ersoy, 2023 yılının her şeye rağmen rekorlarla dolu bir yıl olduğunu, 2024'ün de turizm açısından yeni rekorları kucaklayacakları bir yıl olacağını söyledi.
Arkeolojik değerlerin önemine işaret eden Ersoy, "5 yıllık dönemde arkeoloji konusunda 12 aylık kazı programları başlattık. 'Yeni dönemde, çok daha hızlı gitmemiz gerekiyor' dedik ve geleceğe miras projesini başlattık. Çok da iddialı hedefler koyduk. 'Son 60 yılda arkeoloji dünyasında ne kadar iş yaptıysak gelecek 4 yılda aynı oranda işi gerçekleştireceğiz' dedik." ifadesini kullandı.
Turizm Pastasının yüzde 40'ı Marmara, yüzde 40'ı Akdeniz'in"
Türkiye'de turizm rakamlarına ve dağılımlarına değinen Ersoy, şöyle konuştu:
"Pastanın yüzde 40'ı Marmara, yüzde 40'ı Akdeniz, yüzde 10'u Ege ve kalan yüzde 10'u da Karadeniz ve Anadolu'nun diğer bölgelerine dağılmış durumda. Özellikle Ege'ye baktığımız zaman olması gereken pasta payının çok altında olduğunu görüyoruz. Ben bugün Stratonikeia, Lagina ve Labranda bölgelerindeki arkeolojik geleceğe miras projesinin başlangıcını yapmak için uğrayacağım. Oradan da Marmaris'e gideceğim. Bu tarz yatırımları hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor. Bodrum dünyanın en gelişmiş yani en zengin turist gruplarını ağırlayan bölgesi. Bodrum çok büyük bir hazine Ama onlara hizmet edecek ne altyapımız, ne üstyapımız var. İşte o yüzden turizm sadece Kültür ve Turizm Bakanlığıyla olabilecek bir sektör değil. Turizm bütün bölgenin sahip çıkması gereken yerel yönetimlerin de merkezi yönetimle birlikte ortak projeleri hayata geçirmesi ve işbirliği yapması gerektiği bir sektör."
"Biz bir turizm şehri isek yerel yönetim seçimlerinden mutlaka adaylardan turizm master planlarını istememiz gerekir." diyen Ersoy, "Turizm master planları büyükşehir belediyesinin konusudur. Büyükşehir belediyesi planlardan sorumludur, hem altyapılardan hem üstyapılardan sorumludur. Biz Bakanlık olarak master plan uygulanırken mutlaka desteği veririz. Bu planlar ortalama 50 yıllık planlar şeklinde hazırlanıyor." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy: Krizler bize pazar çeşitliliğini öğretti.
Bakan Ersoy, öncelikle sezonun 12 aya yayılması gerektiğinin altını çizerek, master planın bu anlamda katkısının önemli olacağını vurguladı.
Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti: "Krizler bize pazar çeşitliliğini öğretti. Pazar çeşitliliği olmayan ülkeler krizlerden çok olumsuz etkileniyor. Biz çok büyük krizleri, sektörümüzü bağışıklı hale getirmeye başladıktan sonra aşmaya başladık. İstanbul Havalimanı dünyanın en büyük havalimanı. Türk Hava Yolları da dünyanın sayılı hava yollarından birisi. 300'den fazla şehre direkt uçuş yapıyor. Dünyada hiçbir hava yolu bu kadar şehre direkt uçuş yapmıyor. Bunun sonucu ne oldu? Dünyanın her yerinden turist almaya başladık. Başta İstanbul olmak üzere aktarmalı bir şekilde Bodrum'a da Marmaris'e de Antalya'ya da geliyor. Biz hava trafiğini ne kadar çeşitlendirirsek hava yollarımızı ne kadar kuvvetli hale getirirsek krizlere o kadar bağışıklı hale geliriz. Hava trafiğinin oluşması için arz talep dengesinin sağlanması lazım. Bizim turizm master planlarıyla 12 ay farklı mevsimlerde gelecek turizm potansiyelini planlayıp hayata geçirmemiz gerekiyor. Her zaman söylüyorum, burada da söyleyeceğim. Bu seçimler çok çok önemli. Büyükşehir belediye başkanlarımızı seçerken, ilçe başkanlarımızı seçerken, bilin ki geleceğimizi de seçiyoruz. Tek başına ideolojik kararlar vererek, şehrimize bir faydamız olmaz. Lütfen kimin projelerine inanıyorsanız, sektörümüzle ilgili projeler gerçekleştiriyorsa bunları sorgulayın, kim sizi tatmin ediyorsa oyunuzu ona göre kullanın."
Bodrum'u Türkiye'nin marka yüzü olarak görüyoruz.
Bodrum'u sadece Bodrum olarak görmediklerini dile getiren Ersoy, "Türkiye'nin marka yüzü olarak görüyoruz. Bir tanıtım yüzü olarak görüyoruz. Bodrum nitelikli turist açısından Türkiye'nin bir cazibe noktası ve biz bu durumu çok iyi değerlendirmek istiyoruz. Sizden tek isteğim bize destek olmanız, yardımcı olmanız. Atacağınız adımlarda birçok proje geliştiriyoruz ama birçok projemizde dinlenmeden veya siyasi gerekçelerle direkt rant projesi, denilip reddediliyor. Bir şekilde projeler kilitleniyor." ifadesini kullandı.
Ersoy'a programın ardından otel çıkışında Bodrumspor atkısı ve forması ile seramik tablo hediye edildi.