Arkeolojiye toplumsal duyarlılık artırılabilir mi? Arkeoloji bölümü mezunlarının istihdam sorunu çözülebilir mi? Arkeologlar müfredata eklenecek Uygarlık Tarihi dersine öğretmen olarak girebilir mi? Kültür Varlıkları Gözlem Uzmanlığı Ofisleri açılarak arkeologlar, Kültür Varlıkları Gözlem uzmanı yapılabilir mi? Arkeolog İşadamı Fatih Yüksel'e gören bunların hepsi mümkün!
Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlarken, arkeologların başta isdihdam konusu olmak üzere pek çok sorunlarının çözümüne yönelik beklentileri sürüyor. Arkeoloji bölümü mezunu işadamı Fatih Yüksel de uzmanlık alanında görev yapma şansı bulamayan arkeologlardan biri olarak Türkiye'nin yeni yüzyılında arkeoloji ve arkeolog sorunlarına nasıl çözüm bulunacağına dair araştırmalar gerçekleştiriyor ve yenilikçi fikirler üretiyor.
Fatih Yüksel, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında arkeolojiye toplumsal duyarlılığın arttırılarak Türkiye'de ilkokuldan üniversiteye okullarımızda "Uygarlık Tarihi" dersinin müfredata eklenmesi gerektiğini savunuyor ve hatta bu dersin arkeologlar tarafından öğrencilere öğretilmesi gerektini savunuyor.
Arkeolog Fatih Yüksel'in bir önerisi de Kültür Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun aldığı 2863 numaralı karara göre her hangi bir kişi arazisi üzerinde bir çalışma yaptığında yaptığı "Çalışmalar sırasında bir kültür varlığına rastlanılırsa çalışmalar durdurulup en yakın müzeye haber verilmeli" maddesinin değiştirilmesi ya da bu maddeye arkeologların istihdamı yönünde bir eklemenin yapılması.
Yüksel'e göre bu karar, şu andaki şekliyle "kurda kuzu emanet etme" manasına geliyor. "Çünkü: kişi kötü niyetli biriyse hiç bir yere haber vermeden kültür varlığını hafriyat olarak görüp ortadan kaldırıp şahsi arazisinde çalışmasına devam edebilir. Bundan hiç kimsenin haberi de olmayabilir. O arazideki belki de "Göbekli Tepe" gibi bir "Kültür Varlığı" yok olup gider. Tamamen kişinin vicdanına bırakılan bu madde değiştirilerek veya maddeye ekleme yapılarak arkeologların da tıpkı " İş Güvenliği Uzmanları"nda olduğu gibi kendi iş yerlerini kendileri açabilmelerinin yolu bulunmalıdır. Kültür Varlığının yok edilmemesi için bu madde Arkeologların kendi iş yerlerini açabilme yönünde değiştirilmelidir. Yani bu maddenin yerine arkeologlara "Kültür Varlıkları Gözlem Uzmanlığı Ofisi" açabilmelerinin yolu açılmalıdır" diyor Fatih Yüksel.
Nurbanu Gülaçtı, Arkeolog Fatih Yüksel ile "Arkeologların Yeni Yüzyılı" üzerine söyleşti:
Türkiye'de ne eksik bugün?
- "Kültür hayatı" eksikliğimiz var. Medeniyetimizi bugünde yaşanılır kılmak istiyorsak arkeolojiyi iyi anlamamız gerekiyor. Atatürk'ten sonra bunu bir türlü devam ettiremedik. Bugün bunu yapabiliriz. Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında Avrupa'ya arkeolog, Hititolog, Sümerolog olmaları için öğrenci gönderdi. O insanlar eğitimlerini tamamlayıp ülkeye döndüklerinde kültürel bir gelişme yaşandı. Türkiye bu sayede dünyanın sayılı arkeolog, Hititolog, Sümerologlarının olduğu bir yer haline geldi. Bugün bunları göremiyoruz. Bu yolu yakalayıp tekrar devam etmeliyiz bu yolda. Zira Anadolu Arkeolojisi, Türk İslam Arkeolojisi ve dünya tarihi bizi çağırıyor.
• Atatürk'ün Arkeoloji ile yapmak istediği şey neydi?
- Bunun tek bir nedeni yok. Bir çok şey yapmak istemiştir. Ben size birini söyleyeyim: Atatürk, Türk Milletinin zamana ve mekana hükmetmesini istiyordu. Bunun yolunda arkeolojiden geçtiğini biliyordu. Türk Milletinin Dünya tarihini ve coğrafyasını bilmesi için Arkeolojiyle bağlantılı bir çok projeye imza atmıştır Atatürk. Türk Milletinin kendi tarihini kendisi yazması içinde Arkeolojiyle ilgilenmiştir. Arkeologlara her yönüyle istihdam kapılarını sonuna kadar açmıştır. Bugün bunun neresindeyiz?
• O zaman bu sorumu şöyle sorayım: Arkeoloji deyince ne düşünmeliyiz? Arkeologların bugünkü durumu nedir?
-Temelinde insan olan ve insanın yeryüzüne ayak bastığı günden bugüne kadarki süreçte yapıp ettiklerini inceleyen, insanoğlunun tarihsel yaşam alanlarının her birine dokunan ve tarihi bugüne taşıyan şey arkeolojinin kendisidir.
Arkeologların bugünkü durumu: Mesleki anlamda bugün önemli sorunlarla mücadele içerisindedir arkeologlar.
> Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılının yeni yılından beklentiniz nedir?
> Arkeolog mesleği hak ettiği değere ve saygınlığa artık erişmelidir. Beklentimiz her iş koluna sağlanan çalışma alanlarının arkeologlar içinde genişletilmesidir.
> Arkeologlar, yeni yüzyılın başında istihdam sorunlarıyla ilgili ne düşünüyor?
> Arkeologlar, istihdam sorununun yeni yaklaşımlarla bir çözüm yolunun bulunmasının bir zorunluluk olduğunun farkındalar. Artık her yıl kontejyan sorunu yaşamak istemiyorlar. Karar alıcıların da bu zorunluluğun farkına varmalarını beklemektedirler. Kültür Bakanlığı, başta olmak üzere kamu kurum kuruluşlar arkeolog alımındaki kontenjan sayısının arttırılmasını her yıl olduğu gibi bu yılda bekliyorlar. Ama bunun yanı sıra Arkeologlar, kapsayıcılığı daha fazla olan çözüm yolları bulunmasını bekliyor.
> Batıda arkeologlar hangi devlet kurumlarında çalışabiliyor?
> Batıda emniyet teşkilatından, yurt dışı ateşeliklerine varıncaya kadar arkeologlar nerdeyse her birimde görevlendirilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı, İç ve Dış İşleri Bakanlıkları ve Milli Savunma Bakanlığı'nda, Arkeolog istihdamına yer verilerek kontenjan sayıları da arttırılmalıdır. Batıda bu işler böyle yapılıyor.
> Okullarda arkeologlara dönük ne yapılabilir?
> Artık Cumhuriyetin ikinci yüzyılında arkeolojiye toplumsal duyarlılık arttırılmalıdır. Bunun içinde Türkiye'de ilkokuldan üniversiteye okullarımızda "Uygarlık Tarihi" dersinin müfredata eklenerek bu dersin okullarda arkeologlar tarafından öğrencilere öğretilmesinin önü açılmalıdır.
> Kültür Bakanlığı arkeologlar için bugün ne yapmalı?
> Kültür Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun aldığı 2863 numaralı kararı ya tamamen değiştirmeli yada kapsamı genişletilerek değiştirmelidir. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun 2863 nolu karara göre her hangi bir kişi arazisi üzerinde yaptığı "çalışmalar sırasında bir Kültür Varlığına rastlanılırsa çalışmalar durdurulup en yakın müzeye haber verilmeli" maddesi değiştirilmeli ya da bu maddeye arkeologların istihdamı yönünde bir eklemenin yapılması gereklidir. Şu andaki şekliyle bu madde en hafif deyimiyle "kurda kuzu emanet etme" manasına geliyor.
> Neden Böyle bir manaya geliyor?
> Şöyle ki: Kişi kötü niyetli biriyse hiç bir yere haber vermeden kültür varlığını hafriyat olarak görüp ortadan kaldırıp şahsi arazisinde çalışmasına devam edebilir. Bundan hiç kimsenin haberi de olmaz. O arazide belki de "Göbekli Tepe" gibi bir "Kültür Varlığı" yok olup gidecektir. Bunu kim bilebilir?
> Peki Bunun Önlenmesi İçin Ne Yapılmalı?
> Tamamen kişinin vicdanına bırakılan 2863 numaralı bu madde değiştirilerek veya maddeye ekleme yapılarak Arkeologlarında tıpkı "İş Güvenliği Uzmanları"nda olduğu gibi kendi iş yerlerini kendileri açabilmelerinin yolu açılmalıdır. Çünkü vatandaş arazisinde yeni bir bina yapacağı zaman ya da eski bir binasını yıkıp yenisini yapmak için açacağı temel kazısında"tarihi bir yapı" ya da "Kültür Varlığı" bulduğunda kendi isteğiyle gidip yetkililere bildirmesi zor bir durumdur. Bu nedenle "Kültür Varlığı"nın yok edilmemesi ya da ortadan kaldırılmaması için bu madde Arkeologların kendi iş yerlerini açabilme yönünde değiştirilmelidir.
> Nasıl Olacak Bu?
> Bu maddenin yerine arkeologlara "Kültür Varlıkları Gözlem Uzmanlığı Ofisi" açabilmelerinin yolu açılmalıdır. Bu ofislerin Arkeologlarca işletilebilmesine dair Kültür Bakanlığı ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu bir karar almalıdır.
> Bu Ofislerde Arkeologlar Nasıl Çalışacak?
> Arkeologlarca açılacak bu ofislerle birlikte vatandaşımız herhangi bir arazisi üzerinde inşaat gibi çalışmalar yaptığında Arkeologların işlettiği "Kültür Varlıkları Gözlem Uzmanlarının Ofisine" giderek başvurusunu yapacak. O inşaat ve benzeri çalışma alanına Kültür Varlıkları Gözlem uzmanı olan arkeologlar katılacak; arazideki yapılan her hangi bir inşaat vari çalışmalarda "Kültür Varlığının" inşaat alanında olup olmadığının tespitini Arkeologlar gözlemleyip, bu gözlemlerini fotoğraf, çizim ve belgelerle raporlayıp ıslak imzasıyla arazi sahibine teslim edecektir. Arazi sahibi de bu raporu belediyeye götürecek. Belediyelerde vatandaşın arazisinde yaptığı inşaat ve benzeri çalışmasıyla ilgili "ruhsatı" arkeologların hazırladığı bu rapora göre verecekler. Hazırlanan rapora göre vatandaşın arazisinde her hangi bir "Kültür Varlığı" tespit edilmemişse belediye o vatandaşa ruhsat vermelidir; eğer o arazide herhangi bir "Kültür Varlığına" rastlanmış ve bu durum raporlanmışsa belediye o arazi sahibine ruhsat vermeyerek durumu en yakın "müzeye" bildirecektir.
> Arkeologların sunacağı bu hizmetin karşılığı olarak hizmet bedelini nereden tahsil edecekler?
> Arkeologlar, Kültür Varlıkları Gözlem Ofisleri'nde vatandaşa sundukları hizmetin karşılığında devletimizden tek bir kuruş almayacak; aksine devletimize vergi ödeyecektir. Arkeologlar verdikleri bu hizmet bedelini arazi sahibinden alacaktır. Bu şekilde hem kültür varlıklarımızın yok olmasının önüne geçilecek hem de binlerce işsiz Arkeolog kendi iş yerlerini kendileri açabiliyor duruma gelecektir.
> "Türkiye Yüzyılı Başlıyor" dediğimizde sizin aklınıza ne geliyor?
> Ülkemizin siyasi, ekonomik ve sosyal hayatında yaşanan önemli olaylar göz önünde bulundurularak Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılında arkeologlar, yukarda izah ettiğimiz yeniliklerin hükümet tarafından Arkeologlara müjde olarak seçim meydanlarından Cumhurbaşkanı adaylarının bu yönde açıklamalar yapmalarını bekliyor. Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılının bu yeni başlangıcında arkeologların mesleğini hak ettiği değere ve saygınlığa erişmelerinin hakları olduğunu düşünmektedir.
> Bu dediklerinizin hayata geçirilmesi için nasıl birliktelik sağlamalıdır kurumlar?
> Temelinde insan olan ve insanın kendisine dokunan ve buna yönelik projeler geliştiren arkeologlar bugün mesleki anlamda önemli sorunlarla mücadele içerisinde olmaktan kurtulamamış durumdadır. Bir kamu hizmeti olan arkeolog mesleğinin bu temel sorunları yine kamu başta olmak üzere kamu kurumları, özel sektör, üniversiteler, Arkeologlar Derneği ve STK’lar gibi kurum ve kuruluşlarla el birliğiyle çözülebilir. Bu noktada bizim yeni yıldan ve yeni yüzyılın başından Arkeologlar olarak beklentilerimiz bunlardan ibarettir.
> Arkeologların Meslek Yasası deyince neler söylemek istersiniz?
Arkeologların işsizlik sorunu artık çözüme kavuşmalıdır. Arkeologların bir meslek politikası oluşturulmalı ve buna göre istihdam sorunu yenilikçi politikalarla bir çözüme kavuşturulmalıdır.
> Arkeolog İstihdamı Neden Bu Kadar Önemli?
> Ulusal gelirimizin bir bölümü de arkeologların istihdamına ayrılmalıdır. Bu konu bu kadar önemli. Arkeologların sorunlarının çözümü "Kültür Varlıklarımızın" yok olmaması anlamına geldiğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bu nedenle diyoruz ki arkeologların sorunları ve mesleğin geleceği için ortak çözüm arayışına yönelik olarak, kamu yönetimi güvencesinde projeler geliştirilerek "Arkeolog Meslek Yasası" çıkarılmalıdır. Arkeolog mesleğinin ve arkeologun hakları yasal güvence altına alınmalıdır. Arkeolog mesleğin tam tanımı yapılmalı, yetki ve sorumluluk alanları genişletilerek yeniden belirlenmeli, meslek etiği, meslek kurumu ve mesleki yargısı düzenlenmelidir.
> Üniversiteler Kısmında Neler Yapılmalı?
> Üniversitelerdeki "Arkeoloji Eğitim Politikası" yeniden gözden geçirilmelidir. Arkeoloji Bölümlerindeki sayı ve kontenjan enflasyonu önlenmelidir. Uluslararası denkliği gözeten bir "arkeoloji eğitimi" kaçınılmaz hale gelmiştir. Her geçen gün Arkeolog sayısı ve öğrenci kontenjanları kontrolsüz şekilde artıyor. Yeni açılan üniversite sayıları ve kontenjanlar işsizliği tetikliyor. Üniversitelerde nicelik değil, nitelik öncelikli olmalıdır. Ülkemizdeki Arkeoloji eğitimi, Arkeoloji bölümlerindeki düzey ve müfredat farklılıkları ile farklı staj süreleri ve yöntemler bakımından Avrupa Birliği’nin güvencesi altındaki mesleki dolaşımı sağlamakta ve eğitimde uluslararası kalite ölçütlerini karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bütün bunlar yapıldığında Kamu kurumlarında ve özel sektörde Arkeolog istihdamı arttırılmış olacaktır.
> Şu anda aktif görevdeki arkeologların beklentisi nedir?
> Arkeologların kadro görev tanımları, mesleki eğitime, uzmanlıklara, deneyim ve bilgi birikimine saygı temelinde düzenlenmelidir diyorlar. Arkeologların kamudaki tüm ücret artışları ve ek gösterge oranları emekliliğe de yansıyacak biçimde düzenlenmelidir. Kamu kurumlarında çalışan arkeologların özlük hakları korunmalı, hak ettikleri ücretler verilmelidir.
> Arkeoloji ve Toplum Deyince Aklınıza ne geliyor?
- Bilgi, beceri ve yetkinliklerden oluşan Arkeoloji eğitimi, çevresel bağlamdan yalıtılmış şekilde gerçekleştirilemez; dolayısıyla eğitim de meslek gibi toplumla yakın ilişki içerisinde olmalıdır.
> Arkeologların İstihdam Politikasını hükümet neye göre belirlemeli?
Arkeologların istihdam politikası bilim insanlarını, Arkeologların meslek derneklerini, akademik kuruluşları ve ilgili uzmanlıkları dikkate alarak oluşturulması zorunludur. Bu nedenle Kaçak kazı denetimleri Arkeologların başkanlığında sıkı kontroller altında düzenli hale gelmeli, "Tarihi Eser Hırsızlığıyla" ilgili cezalar ve yaptırımlar caydırıcı olmalıdır.
> Son olarak ne söylemek istersiniz?
Arkeologlar, sahip oldukları mesleki uzmanlıkları ve taşıdıkları toplumsal sorumlulukları kapsamında, " Kültür Varlıklarımızın" yok olmaması için mesleklerine aykırı süreçlerin karşısında mücadelelerini kararlı bir şekilde sürdüreceklerini değerli kamuoyuyla paylaşmaktadırlar. Unutmayalım ki Arkeologların istihdamına yönelik çalışmalar "Kültür Varlıklarımızın" ihyası ve mutlu bir toplumun başlangıcı demektir.
Arkeolojikhaber.com