Ukrayna'daki arkeoloji kazılarında ortaya çıkan tunç çağı mezarındaki iskeletler, ölen erkek ve kadının hayli duygusal şekilde sarıldıklarını gösteriyordu. Arkeologlara göre kadın canlı olarak mezara gömülmüştü çünkü ölü olsaydı sevgilisine bu pozisyonda sarılması mümkün görülmüyordu.
Ukrayna'nın batısında, Seret Nehri kıyısındaki Ternopil kentinin güneyinde bulunan Petrykiv köyü sınırlarında Tunç Çağı'ndan kalma mezarda bulunan bir çift iskelet arkeologlara duygulu anlar yaşattı.
Ukrayna'ya has Vysotskaya Kültürüne (Wysocko kültürü) ait arkeolojik bulguların keşfedildiği alanda ortaya çıkan mezarda birbirine sarılmış halde bir kadın ve bir erkek iskeleti yatıyordu. Kadın yerde yatan iskeletin adeta kucağına yatmış gibi sarılmış ona sarılmış vaziyetteydi. Başbaşa vermişlerdi ve adeta göz göze bakıyorlardı... Mezarda yatan cesetlerin üzerinde bronz takılar vardı. Baş kısımlarında ise testi ve tas türünden çanak çömlek parçaları duruyordu.
Arkeologlara göre her iki ceset ölü olarak mezara konulmuş olsaydı bu şekilde sarılmaları mümkün değildi. Otopsi anailizlerine göre kadın mezara canlı gömülmüş olmalıydı. Çünkü kadın da ölü olsaydı, cesetlerin böylesine duygusal pozisyonda gömülmeleri için mezarcıların oldukça fantastik ruhlu olması gerekiyordu. Uzmanlara göre kadın, ölen eşiyle birlikte canlı olarak mezara girdikten sonra muhtemelen yanında bulunan zehiri içmiş e sevgilisine sarılarak son nefesini bu şekilde vermişti.
Ukrayna Arkeoloji Enstitüsü, Arkeoloji Kurtarma Kazıları Bölümü Transcarpathian (Ukrayna'nın batı kesiminde Karpat Dağları eteklerinde yer alan Zakarpatya Oblastı bölgesi) Yöneticisi (Director of the Transcarpathian branch of the Rescue Archaeological Service of the Institute of Archeology of Ukraine) Profesör Mykola Bandrivsky, Vysotskaya Kültürü mezarlarında birlikte gömülmüş çiftlere rastlandığını ama hiç birinden bu kadar duygusal bir manzara ortaya çıkmadığını söylüyor.
Dr. Bandrivsky, "Birbirine sıkı sıkı sarılmış yatan çifte ait eşsiz bir gömü keşfettik. Alın kısmından baş başa vermiş, birbirinin yüzüne bakıyor vaziyetteydiler. Kadın yan yatmış, sağ koluyla adama sarılmış, sağ bileği adamın omzunda. Kadının bacakları dizlerden bükülmüş halde sırt üstü yatmış adamın bacaklarının üstünde duruyor. Vysotskaya Kültürü mezarlarından elele tutuşmuş vaziyette isketler çıkartıldı. Bir mezarda erkeğin dudaklarının, kadının alnına değer vaziyette olduğunu gördük. Ama bu mezar gerçekten romantik açıdan eşsiz manzara sergiliyor. Tahminlerimize göre, kadın mezara gönüllü şekilde canlı olarak girdi. Vysotskaya kültüründe, evlilik eşler arasında adeta kutsal sözleşmeydi. Kadınlar, mezarlara kocalarıyla birlikte gömülüyordu. Bu kültürel baskı sonucu da olabilir ama zorama olduğuna dair bulgu yok. Muhtemelen geç Bronz Çağı’nda insanlar öldükten sonra yaşacaklarına ve ruhlarının buluşacağına inandıkları için gönüllü olarak sevgilileri ile birlikte mezara giriyordu. Başka kültürlerde de ölen kadınlar, erkeklerle yan yana gömülüyordu. Ancak hiç birinde Vysotskaya kültürü çiftleri kadar sevgi dolu, duygusal manzaralara rastlanmıyordu" dedi.
arkeolojikhaber.com