Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Ulu Cami'de, terör saldırısı sonucu ara verilen restorasyon çalışmalarına yeniden başlandı
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu restorasyon çalışmalarına ara verilen tarihi Ulu Cami'de restorasyon çalışmalarına yeniden başlandı.
Terör saldırıları nedeniyle 4 ay boyunca restorasyonuna ara verilen İslam dünyasının 5. Harem-i Şerif'i Ulu Cami'de, güvenlik güçlerince PKK'lı teröristlere yönelik gerçekleştirilen operasyonun tamamlanmasıyla çalışmalara kaldığı yerden devam edilmesi kararlaştırıldı.
Türkiye'nin önemli inanç merkezleri arasında yer alan Ulu Cami'nin restorasyonu için çalışmaya giren restorasyon ekibi, çalışmayı bu yılın sonunda tamamlamayı hedefliyor.
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mayıs 2010'da restorasyonuna başlanan tarihi Ulu Cami'deki çalışmaya terör örgütü saldırıları nedeniyle 4 ay önce ara vermek zorunda kaldıklarını söyledi.
Ulu Cami'nin İslam camiasının 5. Haremi Şerifi olarak nitelendirildiği için büyük bir kutsallığı olduğunu dile getiren Evsen, restorasyon çalışmalarına yeniden başlandığı bildirdi.
Camideki restorasyon çalışmalarının bu yılın sonunda tamamlanmasını öngördüklerini kaydeden Evsen, şöyle konuştu:
"Bugün itibariyle restorasyon çalışmaları yeniden devam ediyor. Cami, 6 eserden oluşan bir yapı topluluğudur. Hanefiler kısmı, Doğumak Maksuresi, Anadolu'nun ilk medresesi olan Mesudiye Medresesi, Şafiler bölümü, Batımak Maksuresi ve çalışmalar sırasında ortaya çıkan kadın abdest alma yeri bulunuyor. Batımak Maksuresindeki çalışmalar bitti. Bölüm bölüm çalışmaları bitirdik."
Evsen, çalışmaların terör olayları nedeniyle ertelenmesiyle yarım kalan kadınların abdest alma yeri ve minare bölümünde sürdüğünü aktararak, çalışmaların bitmesiyle bu bölümlerin de hizmete açılacağını anlattı.
"Cami Diyarbakır'ın göz bebeği"
Caminin ziyarete açılması için çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğine dikkati çeken Evsen, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Ulu Cami hem geçmişimiz hem de geleceğimizdir. Diyarbakır'ın göz bebeğidir. Dolayısıyla göz bebeğimizi korumamız lazım. Burası çok önemli bir eserdir. Yalnız Diyarbakırlıların değil, Diyarbakır tarihiyle ilgilenen her insanın ilk uğrak yerlerindendir. Ulu Cami kutsal bir mekan. Bu mekanın da Diyarbakırlılar tarafından kıymetinin çok iyi biliniyor. Caminin tamamının hizmete açılması için çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor."
Diyarbakır'ın Türkiye'nin önemli inanç merkezlerinden biri olduğunu, caminin de Türkiye'nin en önemli eserleri arasında yer aldığını vurgulayan Evsen, Ulu Cami'yi Diyarbakır'ın tarihiyle birlikte nitelendirmek gerektiğini, bir dönem havra, bir dönem kilise, şimdi de cami olarak kullanılmasıyla ilgili kitapların bulunduğuna işaret etti.
Restorasyonla güzelliği gün yüzüne çıktı
Ulu Cami Baş İmam Hatibi Mehmet Emin Mülayim de Ulu Cami'nin restore çalışmaları sırasında bilinmeyen birçok yönü ve güzelliğinin gün yüzüne çıktığını söyledi.
İnanç turizmi açısından önemli bir yapı niteliğini taşıyan Ulu Cami'nin restore çalışmalarının ardından bütün dinlere mensup insanların uğrak haline gelmesini istediklerini belirten Mülayim, caminin kente ekonomik getiri de sunduğunu belirtti.
Mülayim, şöyle devam etti: "Ulu Cami'nin aslında dünyada bir misyonu var. Daha önce Yahudiler döneminde havra olarak, Hristiyanlar döneminde de kilise olarak kullanılmış. 638 yılında Hz. Ömer zamanında 541 sahabenin buraya gelip fethinden sonra esas anlamını kazanıyor.
Ulu Cami'nin bu duruşu önemli, çünkü aynı zamanda bir üniversite niteliğinde. Bir yanda Mesudiye Medresesi bir yanda Zinciriye Medresesi olarak Ulu Cami etrafında hem müsbet, hem menfi ilimlerin okutulduğu bir üniversite olarak düşünebiliriz.
Ulu Cami'nin bu açıdan dinler olarak çok önemi var. Bölgede alimlerin yetiştiği bir bölge. Ulu Cami bölgenin hem kültürüne hem de maneviyatına katkısı olmuş bir ibadethanedir."
Kaynak: A.A.
Muhabir: Maşallah Dağ