Ankara'da Ulus trafiğini yer altına alarak meydanın yayalaştırılmasını hedefleyen projesinin gerçekleşeceği alanda arkeolojik kalıntılar çıkabileceğine dikkat çeken Arkeologlar Derneği Başkanı Soner Ateşoğulları, proje başlamadan önce gerekli arkeolojik araştırma, sondaj ve kurtarma kazılarının yapılmasını önerdi.
Ulus trafiğini yer altına alarak meydanın yayalaştırılmasını sağlayacak proje için imzalanan protokolün uygulanması geçtiğimiz hafta Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde görüşüldü ve oy birliğiyle kabul edildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde gerçekleştirilecek projenin Başkent trafiğini rahatlantması ve Ulus'a büyük bir meydan kazandırması hedefleniyor.
Ancak projenin uygulanacağı alanda antik kalıntılar ortaya çıkma olasılığı da var. Bu olasılığın yüksekliğine dikkat çeken Arkeologlar Derneği, projenin uygulamasına başlanmadan önce gerekli arkeolojik tetkiklerin yapılmasını önerdi.
Özellikle İstanbul'daki Metro Projeleri dahil Türkiye'nin pek çok yerine büyük heyecanlarla başlayan çok sayıda proje arkeolojik bulgulara rastlanması üzerine duraklamış, aksamış ve hatta bir kısmında proje revize edilmişti..
Oysa Dünyanın pek çok ülkesinde bu tarz devasa projelere başlanmadan önce arkeologlarca araştırma ve tetkikler yapıldıktan zonra inşaata başlanıyor
Arkeologlar Derneği Başkanı Soner Ateşoğulları, Ankara'da da benzeri uygulama yapılmasını istediklerini belirterek, "Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Ulus, İtfaiye Meydanı’nda Melike Hatun Camii önünden başlayıp, Atatürk Heykeli’nin yer aldığı Ulus Meydanı’ndan devam ederek, Roma Hamamı önüne kadar olan bölge ile Bent Deresi Kavşağı’ndan yine Atatürk Heykeli’nin yer aldığı Ulus Meydanı’ndan devam ederek, Stad Oteli arasındaki bölgede trafiğin yer altına alınarak, bu bölgenin tamamen yayalaştırılmasına yönelik proje kapsamında; Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğüne uygulama esnasında arkeolojik kalıntıların çıkma olasılığına dikkat çekilerek, önceden gerekli arkeolojik araştırma, sondaj ve kurtarma kazılarının yapılması için yazı gönderdik" açıklamasında bulundu.
Arkeologlar Derneğinin konuyla ilgili olarak ilgili birimlere gönderdiği metnin http://arkeologlardernegi.org sitesinde yayınlanan metninde şu ifadeler yer alıyor.
DAĞITIM YERLERİNE
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın imzasıyla Belediye Meclis gündemine gelen “Ulus, İtfaiye Meydanı’nda Melike Hatun Camii önünden başlayıp, Atatürk Heykeli’nin yer aldığı Ulus Meydanı’ndan devam ederek, Roma Hamamı önüne kadar olan bölge ile Bent Deresi Kavşağı’ndan yine Atatürk Heykeli’nin yer aldığı Ulus Meydanı’ndan devam ederek, Stad Oteli arasındaki bölgede trafiğin yer altına alınarak, bu bölgenin tamamen yayalaştırılmasına yönelik çalışmalar”ın usul ve esaslarının çerçevesini çizen protokolün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında, 17/08/2018 tarihinde imzalandığı ulusal basındaki haberlerden öğrenilmiştir.
Yine ulusal basından takip ettiğimiz kadarıyla projenin ihale aşamasında olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna; projenin en kısa sürede ihaleye çıkarılacağını belirtmiştir. Başkan Tuna, “Tünel çalışması “aç-kapa” yöntemiyle yapılacak. Burada su, kanalizasyon, elektrik gibi altyapı unsurları bulunduğundan direkt delinerek tünel yapmak mümkün değil. Tamamlanınca Ankara büyük bir meydana kavuşacak” demiştir (Kaynak: https://www.haberturk.com/ankara-da-trafigi-rahatlatacak-projeye-meclis-ten-onay-2143591).
Yapılması düşünülen söz konusu projenin arkeoloji ile ilgili olan ayağına yetkililer tarafından ulusal basında verilen demeçlerde maalesef yer verilmemiş olup Arkeologlar Derneği olarak bu konudaki kaygılarımızı paylaşmak isteriz.
Anlaşıldığı kadarıyla söz konusu proje; bir ucunda Roma Hamamı, diğer ucunda da Augustus Tapınağı ile çevrelenmiş antik kalıntıların olduğu bir alanda yapılmak istenmektedir. Bu antik alanların orta yerinde yapılacak kazı çalışmalarında arkeolojik kalıntıların çıkma olasılığı yüksektir.
Yine yetkililerin demeçlerinden anlaşıldığı kadarıyla proje kapsamındaki tünel, “aç-kapa” yöntemiyle yapılacağından, burada yapılacak kontrolsüz kazıların arkeolojik buluntulara zarar vereceği şüphesizdir. Projeye başlanmadan önce söz konusu alanda bulunması muhtemel tarihi kalıntıların zarar görmemesi ve Ankara tarihinin aydınlatılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alanda geniş çaplı bir araştırma, sondaj ve kurtarma kazılarının yapılması gereklidir. Benzer sorunlar bilindiği gibi İstanbul Marmaray Projesinde de yaşanmış, önceden gerekli arkeolojik çalışmalar yapılmadığı için projede gecikmeler yaşanmıştır.
Arkeologlar Derneği olarak, ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunacak projelerin hiçbir zaman karşısında durmadığımızı, sadece projeler hayata geçirilirken, öncelikle arkeolojik araştırmaların yapılmasının gerekliliğini savunduğumuzu belirtmek isteriz. Kontrolsüz ve plansız olarak yapılan her proje, ülkemize ait kültür mirasının yitip gitmesine ve önemli olabilecek bilimsel verilerin yok olmasına neden olmaktadır.
Bizler bu ülkenin kiracısı değil ev sahibiyiz. Günü kurtarmak yerine planlı ve kontrollü atılacak adımlarla ileride de güncelliğini yitirmeyecek uygulamaların yapılması ve bizden sonraki nesillere hem kültürel mirasın hem de kendi kültürümüzün aktarılması yükümlülüğümüz olduğunu da hatırlatmak isteriz.
Söz konusu projenin uygulaması esnasında, ilgili kurumlarca konuya gerekli duyarlılığın ve itinanın gösterileceğini umar saygılarımı sunarım.
Dr. Soner ATEŞOĞULLARI
Arkeologlar Derneği Başkanı
arkeolojikhaber.com