Türkiye'nin ev sahipliğinde yapılan UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı açılış konuşmaları ile başladı.
İSTANBUL: UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, Mali'den Suriye'ye kadar dünya mirasının saldırı altında olduğunu belirterek, "Bu bir savaş suçudur. Hedefi insanlık ve dünya mirasıdır. Bizim buna cevabımız güçlü olmalıdır. Aslında UNESCO'nun görevi budur. Biz bu mirası korumak için mücadele edenlerin yanında olacağız."dedi.
İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı'nda konuşan Bokova, Atatürk Havalimanı'nda meydana gelen saldırının ardından bu toplantının İstanbul'da yapılmasının uluslararası toplumun Türkiye'ye desteği anlamına geldiğini söyledi.
UNESCO'nun tüm insanlığı temel evrensel değerler etrafında birleştirdiğini vurgulayan Bokova, İstanbul'un da birçok medeniyeti barındıran çok önemli bir şehir olduğunu kaydetti.
Dünya mirasının kime ait olduğunun kavgasını yapmak yerine birlikte korumak gerektiğinin altını çizen Bokova, "Ben inanıyorum ki insanlık mirasını koruma hedefimiz aynıdır. Mali'den Suriye'ye kadar dünya mirası saldırı altındadır. Bu bir savaş suçudur. Hedefi insanlık ve dünya mirasıdır. Bizim buna cevabımız güçlü olmalıdır. Aslında UNESCO'nun görevi budur. Biz bu mirası korumak için mücadele edenlerin yanında olacağız." şeklinde konuştu.
"UNESCO kriterlerine hassasiyet gösteriyoruz"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da Dünya Miras Komitesi 40. Toplantısı'nın, medeniyetlerin beşiği ve tarihin çeyiz sandığı olan İstanbul'da yapılmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederek, İstanbul'daki her çalışmada UNESCO kriterlerini gözettiklerini kaydetti.
Topbaş, İstanbul'un 9 bin 500 kilometrelik İpekyolu ile 16 bin kilometrelik Antik Roma Yolu'nun buluştuğu ve güneşin her sabah Asya ve Avrupa kıtasına aynı anda doğduğu bir şehir olduğunu vurgulayarak, kentin 2 bin 700 yıl boyunca 3 büyük imparatorluğa da başkentlik yaptığını söyledi.
Katmanlarında 8 bin 500 yıllık derin tarihinin izlerini barındıran İstanbul'un her daim barış ve hoşgörü şehri olduğunu dile getiren Topbaş, "İstanbul öyle bir medeniyet kenti ki kent tarihini yazdırmak istediğimizde, her biri 5 bin 300 sayfadan toplam 10 ciltlik bir eser ortaya çıktı. Bu eserdekiler ortak mirasımız. Her daim dile getirdiğimiz gibi yerel yönetimler olarak biz, kültürel mirası koruma konusunda da hükümetlerin çözüm ortağı olmak istiyoruz. Biz aktif rol aldığımız zaman bu konuda başarıya ulaşılabilir." diye konuştu.
Belediye olarak İstanbul'da çok ciddi yatırım ve çalışmalar yaptıklarına da dikkat çeken Topbaş, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığından itibaren İstanbul’da birçok eseri koruma kullanma dengesini gözeterek kültürel hayata kazandırdık. Çok büyük yatırımlar yapmamıza ve 16 milyon nüfusuna rağmen İstanbul’da koruma kullanma dengesine özen gösteriyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, kültürel mirasımızı daha etkin korumak için 2006 yılında Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı'nı kurduk ve yol haritamızı ortaya koyduk. Marmaray ve metrolar başta olmak üzere bütün çalışmalarımızda UNESCO kriterlerine hassasiyet göstermekteyiz. Bizans Surları içinde bulunan Anemas Zindanları’nı ve aynı yerde bulunan Tekfur Sarayı’nın restorasyonunu bitirdik müze haline getiriyoruz. İstanbul’da kültürel mirasın korunması adına çok önemli adımlar atılmakta. Yerel yönetimler olarak da bu konuya çok hassasiyet gösteriyoruz."
Topbaş, kültürel mirası daha etkin korumak için farkındalığı ortaya çıkartarak o bölgede yaşayan halkın da aynı hassasiyeti göstermesini sağlamak gerektiğini vurgulayarak, "İnsanlığın öldüğü günümüzde savaşlar ve çatışmalar nedeniyle kültürel mirasın da yok edildiğine tanıklık etmekteyiz. Kültürel miras ortak lisanımızdır. Bizi geleceğe taşıyacak değerlerdir. Aynı zamanda çocuklarımızın bize mirasıdır. Hep birlikte el ele vererek geleceği hazırlamak zorundayız. " dedi.
"Fonun sürdürülebilirliği en temel meselelerden biri"
UNESCO Dünya Miras Komitesi 40. Oturum Başkanı Büyükelçi Lale Ülker de toplantının önemli konuların yer aldığı bir gündemi bulunduğuna değinerek, dünya mirasının gelişen ihtiyaçlar karşısında korunması için gerekli çalışmaların ortaya konulacağını anlattı.
Ülker, Dünya Mirası Fonu'nun sürdürülebilirliğinin, komisyonunun en temel meselelerinden biri olduğunu belirterek, "Son yıllarda bu fonun durumu gerçekten alarm veren düzeye yükseldi. Çünkü mevcut kaynaklarla bu sözleşmenin gerçek anlamda uygulanabilmesi için gerekli ihtiyaçlar arasındaki uçurum giderek açılmaya başladı. Bu anlamda hepimizin en önemli sorunlarından biri fonun sürdürülebilirliğini güvence altına almaktır. Gönüllü katkılarla, sözleşmenin uygulanmasını doğrudan finanse ederek bunu yapmak gerekir." diye konuştu.
Kudsi Erguner'e "UNESCO Barış Sanatçısı" unvanı
UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, müzikolog ve ney sanatçısı Kudsi Erguner'e "UNESCO Barış Sanatçısı" unvanı takdim etti.
Bokova, ödülü sunarken, sanatı, barış ve birlik için birleştiriciliğinin simgesi olarak gördüğünü ifade ederek, Erguner'i "en sıra dışı ney sanatçılarından biri" şeklinde tanımladı.
Erguner'in klasik Türk müziğine derinlemesine sahip olduğunu belirten Bokova, Ergüner'in UNESCO'nun dünya miraslarını koruma ve kültürler arası diyalog konusundaki çalışmalara katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.
Erguner de barış sanatçıları arasında yer almaktan onur duyduğunu ve bunun ideallerine yönelik bir teşvik olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"UNESCO ilk albümümü 1967'de yayımladı. Bu albüm Türkiye'de kaydedildi. 1976'da UNESCO ilk solo albümümü yayımladı. 'Müzik evrensel bir dildir' deriz, bununla birlikte değişik müzik dilleri olduğunu, farklılıkları görmezden geliriz. Ben kendimi anonim müzik mirasını, bir kenara bırakılmış sanatçıları tanıtmaya adadım. Başka müzisyenlerle ve türlerle de hareket ettim, ama babamdan, dedemden aldığım müzik tarzına ihanet etmeksizin bunu yaptım. Farklılıklar olmaksızın diyalog olmaz. İnanıyorum ki medeniyetler asla birbirlerine üstünlük kurmamalı, kendi zenginleşmesinin kaynağını da bulmalı başka medeniyetlerde."
Açılış töreninde Bülent Evcil ve Çağatay Akyol müzik dinletisi sunarken, Dünya Miras Komitesi Gençlik Forumu'nun bildirisi de okundu.
AA Semra Orkan, Andaç Hongur