Bitlis'in Adilcevaz ilçesindeki Kef Kalesi'nde süren arkeoloji kazılarında bu sene 7 fil ayağı, ok uçları, ağırşakla ile Asur İmparatorluğu'ndan gelmiş bir mühür bulundu. Arkeologlar, hammaddesi alabasterin bölgede az bulunması ve önemli bir materyal olmasından dolayı mührün bir soyluya ait olduğunu tahmin ediyor.
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde Urartu Kralı II. Rusa tarafından, Süphan Dağı eteğinde Malazgirt Ovası'na ve Van Gölü'ne hakim tepeye inşa ettirdiği Kef Kalesi'ndeki arkeoloji kazıları, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun'un başkanlığında sürüyor.
Önceki yıllarda yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan salonla bağlantılı mimari yapılardaki kazılarda, ok uçları,dokumacılıkta kullanılan ağırşaklar ile Asur İmparatorluğu'ndan geldiği tahmin edilen alabasterden (kaymaktaşı; süs eşyası ve heykel yapımında kullanılan ince pürüzlü bir tür kireç taşı) yapılmış, iki yüzünde figürler bulunan düğme şeklindeki bir mühre rastlanıldı.
Kef Kalesi'ndeki arkeolojik kazıların 15 kişilik ekiple sürdürüldüğünü, bu yıl yukarı salon olarak adlandırılan kısmın yan tarafındaki 6 açmada çalıştıklarını anlatan Kazı Başkanı İsmail Coşkun, bu açmalarda geçen yıl ki 3 fil ayağına ek olarak yeni 7 fil ayağı daha tespit ettiklerini belirterek, "Salonla ilişkili olan yan taraftaki odaları da açtık. Bu odaların içinde ok uçları, tekstilde kullanılan ağırşak ve alabesterden yapılmış mühür bulduk. Düğme şeklindeki bu mührün iki yüzünde figürler bulunuyor. Figürlerin içeriğine baktığımızda mührün yerli değil, ithal olduğunu düşünüyoruz. Mührün, Urartu'nun komşusu olan Asur İmparatorluğu'ndan geldiğini düşünmekteyiz. Özelliklerine baktığımızda alabasterin bölgede az bulunması ve önemli bir materyal olmasından dolayı bu mührün bir soyluya ait olduğunu değerlendiriyoruz." dedi.
Şener Toktaş, Harun Nacar - AA
Kazı Başkanı İsmail Coşkun, Kazı Başkanı İsmail Coşkun,