Mersin'in en önemli ve en iyi korunmuş tarihi kalıntılarının bulunduğu Uzuncaburç Antik Kenti, Silifke ilçesinin 30 kilometre kuzeyindeki Uzuncaburç beldesinde yer alıyor.
Helenistik çağda merkezi Uzuncaburç'un 4 kilometre doğusundaki Olba (Ura) Krallığı'nın ibadet yeri olan Uzuncaburç yerleşim yerinin, Roma döneminde, milattan sonra 72 yılında İmparator Vespasianus zamanında Olba'dan ayrılarak Diocaesarea adıyla özerk, kendi adına para basabilen yeni bir site durumuna getirildiği belirtiliyor.
'Diocaesarea'daki Zeus Tapınağı, burç ve piramit çatılı anıt mezar Helenistik, sütunlu cadde, tiyatro, tören kapısı, çeşme, şans tapınağı ve zafer kapısının Roma döneminden kalma yapılar olduğu, 5. yüzyılda Hristiyanlığın yörede gelişmesiyle Zeus Olbios Tapınağı'nın kiliseye dönüştürülüp, yeni kiliseler de yapıldığı ifade ediliyor.
Bizans döneminin ardından 1071'de Türklerin Anadolu'ya girmesiyle Türk çağının başladığı kente, şehrin sembolü olan yüksek burçtan dolayı "Uzuncaburç" adı verildiği kaydediliyor.