Vakıflar 1. Bölge Müdürünün Ayasofya imparatorluk Kapısı açıklaması

Vakıflar 1. Bölge Müdürünün Ayasofya imparatorluk Kapısı açıklaması

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, Ayasofya'nın İmparatorluk Kapısında meydana gelen tahribatla ilgili soruları yanıtladı "Ayasofya bizim göz bebeğimiz" dedi.

Sanat Tarihi Derneği Yönetim Kurulu, sosyal medyadan önceki akşam (18 Nisan) Ayasofya Camisinin tarihi ‘İmparatorluk Kapısı'nın’ tahrip edildiğini, nöbetçi güvenlik müdürünün konu hakkında bilgim yok dediğini, Ayasofya’nın Sorumlu Müdürünün ise kameralardan suçlunun tespiti isteğine karşılık kamera kayıtlarının olmadığını ve "zaten büyütülecek bir şey yok" dediğini duyurmuş ve "Hem tarihi kapıya zarar verenlerin tespit edilmesi için hem de bu şahsın bir an önce bu görevden uzaklaştırması İçin ayrı ayrı şikayetçi olacağız" açıklamasında bulunmuştu.

Bu açıklamanın hemen ertesi sabahı İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, Koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve teknoloji fuarı 6. Heritage İstanbul'un, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde düzenlenen tanıtım toplantısına katılmıştı.

Toplantı öncesi ve hatta sırasında sık sık telefonla arandığı dikkat çeken Çelebi, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Orhun Atmış'ın konuyla ilgili neler yapılacağı konusundaki sorusunu üzerine "Konuyu dün geceden beri takip diyorum. Biraz önceki telefonlar da zaten bu konuyla alakalıydı. Buradan çıkar çıkmaz tekrar Ayasofya'ya geçeceğim" dedikten sonra şu açıklamada bulundu:

"Ayasofya'da her noktayı en ince ayrıntısına kadar gören 170 kamera var"

"Öncelikle şuradan başlayayım; Ayasofya'nın İmparatorluk kapısında günde yaklaşık 20 -24 bin civarında ziyaretçi var. Bazı ziyaretçiler bazı noktalara tahribat veriyorlar. Biz buna engel olmaya çalışıyoruz. İçeride güvenlikçilerimiz, resmi ve sivil polislerimiz de olmasına rağmen tahribat oluyor. Dün Sanat Tarihi Derneği Başkanımız oradaymış kamera görüntülerinden gördüm. Bizim oradaki sorumlu arkadaşımızla bir telefon konuşması gerçekleştirmişler. Bu telefon konuşması esasen çok da basına yansıdığı gibi değil. Takdir edersiniz ki Ayasofya'dan bahsediyoruz. Kameranın olmaması çok kabul edilir bir şey değil. Ki bizim Ayasofya'da 170 tane, her noktayı gören kamera sistemimiz var. Bu kameralar hem insan geçişini sayıyor hem de büyütme-küçültme, zoom özelliği ile en ufak ayrıntısına kadar hem içeriyi hem dışarıyı 360 derece izleyebiliyoruz.

"Konservasyon ekibimiz gerekli müdahaleyi yapacak"

Tahribatın telafisi için konservasyon ekibimize haber verdik. En kısa zamanda gerekli müdahaleyi yapacaklar. İtalya'dan beklenen bir ilaç vardı, o bulundu. Ekibinin gerekli müdahaleyi yapacak ve tahribat giderilecek.

"Telefon konuşmasının içeriğinin öyle olduğunu düşünmüyorum"

Ayasofya bizim göz bebeğimiz. Ayasofya'ya gelebilecek her türlü zararı tabii ki kabul edemeyiz ve bunun önüne geçeriz. Bizim oradaki sorumlu arkadaşımız da çok gayretli. Normalde memurlar mesai saatleri içinde çalışır ve giderler. Ama bu arkadaşımız 8-5 çalışmıyor, çoğu zaman orada ve bazı günler sabahlara kadar çalışıyor. Telefondaki görüşmesinin seyri nasıldır, ne şekilde gerçekleştirilmiştirilmiştir bilmiyorum ama sosyal medya ve twitterde iddia dildiği gibi bir konuşma akışı olacağını düşünmüyorum. Sabahleyin yanıma çağırdım, orada da konuştuk. Konuşma sanki seyrinden çıkmış ve başka bir alana doğru kaymış...

"Çok farklı inanç grupları Ayasofya'da farklı çalışmalar yapıyor"

Olmamasını arzu ederdik. Tabi, şimdi burada paylaşmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama çok farklı inanç grupları Ayasofya'da farklı çalışmalar yapıyorlar. Yani o kamera görüntleriniz size göstersem!... Çok farklı. Yani sadece Müslümanlar değil, Hıristiyan ve Museviler gibi diğer inançlar da inançları gereği orayı ziyaret ediyorlar. Asam parmağıyla sütunu oyuyor. Parmağı ile oyuyor ve içine bir şeyler koyuyorlar. Kaç kere orayı kapattık. Ve biz buna engel olamıyoruz! Engel olamıyoruz derken tabi ki engel oluyoruz ve onlara müdahale ediyoruz ama 20-25 bin kişilik insan sirkülasyonundan bahsediyoruz. Oraya geliyorlar, bir tarafında ibadetler yapılıyor, bir tarafında ziyaretler yapılıyor. İçeride bahsettiğim gibi güvenlikler, hem resmi polisler, hem sivil polisler var. ama öyle bir şey ki kolonun dibine giriyor, kameralardan tespit ediyoruz bunu da. Hemen müdahale ediyoruz çünkü 24 saat takip ediyoruz binayı. Parmağı ile aşağıyı oyuyor, oraya bir şey yerleştiriyor. Ne yerleştiriyorlar derseniz, kağır parçaları yerleştiriyor, garip garip şeyler yerleştiriyor. Tabi bunlara engel olmak bizim görevimiz. Sadece durum tespiti için bunları size söylüyorum. Çok farklı insan grupları var. Bunlar oradan bir parça alıp, oraya bir şey yerleştirdikleri zaman, inançları gereği ne oluyor, bilmiyorum ama bunu yapıyorlar. Bundan hiç vazgeçmiyorlar. Muhteelen de vazgeçmeyecekler. Ama biz gerek emniyet noktasında, gerek güvenlik noktasında , gerekni yapacağız. 2886 kanuna göre yapan kişi hakkında da işlemlerimiz başlatacağız. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar"

Ayasofya'nın imparatorluk kapısının tahribatıyla ilgili müfettiş görevlendirildi

Öt yandan, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin imparatorluk kapısının tahribatına yönelik inceleme başlatıldığını açıkladı.

Genel Müdürlükten yapılan açıklamada, "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi imparatorluk kapısının tahribatına yönelik incelemenin yapılması için idari ve teknik olmak üzere iki müfettiş görevlendirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

Yaşar İliksiz - arkeolojikhaber.com 

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar