"Dünyanın en büyük Urartu Müzesi" olarak değerlendirilen Van Müzesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrasında ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.

Van'da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerde hasar gören müze binasının yerine, Van Kalesi'nin kuzeyindeki 13 bin 200 metrekare alanda yapılan yeni müze binası, 27 Ağustos 2019'dan bu yana ziyaretçilerini ağırlıyor.

Başta Urartular olmak üzere, Selçuklu ve Osmanlılara da ait 2 bin 542 eser, ekiplerin büyük titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucu yeni yerlerinde sergileniyor.

Urartu eserleri sayısı bakımında "dünyadaki en zengin müze" olarak öne çıkan Van Müzesi, çağdaş bir anlayışıyla tasarlanmış bölümleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Tarihi dönemleri yansıtan canlandırma birimlerinin yanı sıra 23 hol, çocuklar için arkeopark eğitim alanları, kafeterya, kütüphane, sergi salonu ve dinlenme alanları bulunan müze, Kovid-19 tedbirleri kapsamında 19 Mart'ta ziyarete kapatıldı.

Kültür varlıklarının tanıtılması, eserlerin korunması ve sağlıklı şekilde gelecek kuşaklara aktarılabilmesi konusunda bilinçli bir kamuoyu oluşturulması amacıyla her yıl 18-24 Mayıs tarihlerinde kutlanan "Müzeler Haftası"nda ziyaretçilerini ağırlayamayacak müze, salgın sonrasındaki döneme hazırlanıyor.

Ekipler tarafından sürekli dezenfekte edilen müze, kapılarını yeniden açarak turizme hizmet edeceği günleri bekliyor.

- "Envanterimizde 45 bin eser bulunuyor"

Müze Müdürü Erol Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Urartuların Van Gölü Havzası'nın geniş bir bölümünde hüküm sürdüğünü ve o döneme ait önemli eserlerin müzede sergilendiğini söyledi.

Müzedeki 9 holde sadece Urartuların savaş, dini ve sosyal yaşantısına ait eserlerin yer aldığını anlatan Uslu, şunları kaydetti: "Müzemizde ağırlıklı olarak Urartu döneminden söz etsek bile Urartu sonrası döneme ilişkin eserler de bulunuyor. Paleolitik dönemden Cumhuriyet dönemine kadar bütün medeniyetlere ait eserleri ayrı ayrı hollerde ziyaretçilerin beğenisine sunuyoruz. Envanterimizde 45 bin eser bulunuyor. Bunların 22 bini arkeolojik eser ve yüzde 80'i Urartu dönemine aitti. Bunlardan da sadece 2 bin 542 adedini müzemizde sergiliyoruz. Amacımız, diğer eserleri depolarda muhafaza etmek değil, az eserle en iyi sunum yapmak. Bu eserler birbirinin tekrarı olmayanlardır. Zamanla bu teşhir anlayışımız değişebilir. Sürekli kendini yenileyen bir müze anlayışıyla hareket etmek istiyoruz."

- "Ziyaretçiler için eylem planı hazırladık."

Van Müzesi'nin bölge için büyük bir destinasyon merkezi konumunda olduğunu belirten Uslu, çağdaş müzecilik kapsamında Urartu yaşantısını canlandıran eserlere de ağırlık verdiklerini ifade etti.

Uslu, bölgenin en büyük müzesine sahip olduklarını vurgulayarak "Müzemiz, Urartu yaşantısına ait bütün eserleri bünyesinde barındırması bakımında dünyanın en büyük müzesi konumundadır. Urartular, Van bölgesinde başkentlik yapmış. O açıdan Urartuların günübirlik kullandığı takılardan tutun da savaş aletlerine ve sosyal yaşantısına kadar bütün eserleri müzemizde görebilirsiniz." diye konuştu.

Kovid-19 tedbirleri kapsamında müzenin uzun zamandır kapalı tutulduğunu anımsatan Uslu, şunları kaydetti: "Müzemizi bir bütün olarak dezenfekte ediyoruz. Müzedeki bütün vitrinleri belli periyotlar halinde özenle temizliyoruz. Müzemiz açılırsa ziyaretçilerimizin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine yönelik bir eylem planı hazırladık. El ve ayak dezenfeksiyonu, girilecek ve girilmeyecek mekanlar ile sosyal mesafenin ne kadar olacağını gösteren geniş kapsamlı bir eylem planı hazırladık. Bu eylem planı aynı zamanda Akdamar Adası ve diğer ören yeri için de geçerli olacak. Ziyaretçiler hiçbir şekilde birbirlerinden rahatsız olmayacak şekilde içeri alınacak."

AA  Mesut Varol, Özkan Bilgin