İstanbul Valisi Vasip Şahin, "Sabancı müzesi, Pera müzesi ve Koç müzesi gibi birçok müzemiz hem yerli hem yabancı ziyaretçilere sunum yaptığımız güzellikteler ama bunların yanında birçok yenilerini de eklenmesi gerekiyor" dedi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul ve Anadolu'nun medeniyetlerin konup göçtüğü önemli mekanların başında geldiğini ve bu ikilinin çok yaygın bir tabirle birer açık hava müzesi olduğunu belirterek, "Burada müzeciliğin büyük bir şansı var. Sunulacak, teşhir edilecek obje ve eser o kadar fazla ki, bunların arasında belki seçme işi en zor olandır." dedi.
Vali Şahin, 18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü etkinlikleri kapsamında Topkapı Sarayı Müzesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "1. İstanbul Müzeler Çalıştayı'nda", müzeler konusunda ciddi ele alınan ve devam ettirilen çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
İstanbul ve Anadolu'nun medeniyetlerin konup göçtüğü önemli mekanların başında geldiğini aktaran Şahin, şöyle konuştu:
"Bu ikili çok yaygın tabiriyle açık hava müzeleridir. Burada müzeciliğin büyük bir şansı var. Sunulacak, teşhir edilecek obje ve eser o kadar fazla ki, dolayısıyla bunların arasında belki seçme işi en zor olandır. Ama öbür taraftan baktığınızda bu çok olan objeyi ve hatta tespit ve gün ışığına çıkarmamız gereken mevcudundan çok çok daha fazla eser olduğunu düşündüğümüzde, buna ayrılabilecek kaynak, buna ayrılabilecek zaman ve bununla ilgili yetiştirilmesi gereken personel noktasında da baktığımızda da büyük bir şansızlık yaşıyoruz.
Biz belki 20 yıl bütçenin tamamını, Anadolu'daki zenginliğin ortaya çıkarılmasına ayırsak zannediyorum yine de yarısına yetişemeyiz. Dolayısıyla böyle de bir zorluğumuz var. Ama sevindirici olan, Türkiye'de bütün alanlarda olduğu gibi müzecilikte de ciddi gelişmeler var."
Vasip Şahin: Müzelerin sunum kalitesi, teşhir anlayışı ve izah tarzı da gelişecek
"Bugün İstanbul'da 91 olan müze sayısı, 30 yıl önce kaçtı? Buraya baktığımız zaman ümitleniyoruz." diyen Şahin, 20 ya da 50 yıl sonra İstanbul ve Türkiye'deki müze sayısının daha da artmasını beklediklerini ifade etti.
İlerleyen yıllarda sadece müzelerin sayısının artmayacağını, sunum kalitesi, teşhir anlayışı ve bunların insanlara bilimsel olarak izah tarzının da gelişeceğini vurgulayan Vasip Şahin, İstanbul'daki tarihi surlarla ilgili hayalini şöyle aktardı:
"Bizim daha önce yüzüne bakmadığımız, eski fabrika, depo ki bunların bir çoğu SİT alanlarında kültür eseri olarak tanımlanmış ve özellikle de İstanbul'u tabi Tarihi Yarımada'yı saran bu surların, zaman zaman burçları, zaman zaman bazı mekanlarının müzecilik noktasında kullanılması. Özellikle koleksiyonerlerimize ve özel müzecilerimize açılmasıdır. Bunun yapmamız lazım. Bunu her platformda biraz kamuoyu oluşsun diye söylüyorum. Bakanlarımıza, Başbakanımıza söylüyorum. Daha büyüklerimize Cumhurbaşkanımıza bu konuyu ilettim. Bu boş mekanları hem koruma ve restore noktasında bir katkı olarak ele almamız hem de teşhir alanı olarak yerli ve yabancı ziyaretçilere açmamız gerekiyor. Onun için bu konuyu gündemde tutmamız gerekiyor. İstanbul'da aslında bir taraftan bakıldığında ciddi bir mekan sorunu yaşanıyor ama bu tür yapıları düşündüğümüzde çok da istifade edebileceğimiz mekanlarımız var."
- "Depolardaki eserler sunulanlardan kat be kat fazla"
Bu konuda kamu ve özel sektörün birlikte bir gayret göstermesi halinde istenilen neticenin elde edileceğini aktaran Şahin, "Müzecilik konusunda özel sektör bir teşekkürü hak ediyor. Ciddi bir risk almışlar, gayret etmişler ve bugün yüz akı müze oluşturmuşlar. Sabancı müzesi, Pera müzesi ve Koç müzesi gibi birçok müzemiz hem yerli hem yabancı ziyaretçilere sunum yaptığımız güzellikteler ama bunların yanında birçok yenilerini de eklenmesi gerekiyor. Çünkü büyük bir zenginliğimiz var. Bir de müzecilerden aldığımız bilgilere göre, depolarımızdaki eserler, sunulanlardan kat be kat daha fazla. Yeni eser bulamazsak bile depolarımızdaki eserlerin sergilenmesi halinde çok daha fazla müze oluşturulabilir." ifadelerini kullandı.
İstanbul'a vali olarak atandıktan sonra ilk buluştuğu kesimlerden birinin müzeciler olduğunu hatırlatan Şahin sözlerin şöyle tamamladı:
"Bunu şunun için yapmaya çalıştık. İstanbul, bir medeniyet ve kültür şehri. İstanbul sadece, doğası, denizi, finansı, ekonomisiyle ön plana çıkan bir şehir değil. Bunlardan çok daha fazla bir kültür kentidir. Dolayısıyla buradaki kültür insanlarını çok önemsediğimizi göstermemiz gerekiyordu. Bunu yapmamız gerekiyordu. Ardından koleksiyonerlerimiz ve müzecilerimizi misafir ettik. Bu tür organizasyonlar, çalışmaların sayısını, verimini, niteliğini artırma bakımında önemli fonksiyon icra edecektir."
Muhabir Adem Demir