Kont Dracula namıyla meşhur Kazıklı Voyvoda Vlad Tepeş'in hapsedildiği Transilvanya Kalesi tarihi boyunca bir kaç kez genişletildiği için mimari haritalarında tutarsızlık bulunuyor bu da arkeoloji kazılarını olumsuz etkiliyordu. Daha sağlıklı kazı yapılaması için kalenin yer altı röntgeni çekildi.
Bir zamanlar Vlad Impaler'in (Vlad Tepeş) hapsedildiği ve yazar Bram Stoker'in Dracula'sına ilham kaynağı olan tarihi Transilvanya kalesi Corvin, bugün hâlâ ayakta duruyor. Ama Corvin Kalesi'nin kayalıklar üzerine inşa edilen temellerinin altında tam olarak neler bulunduğu hâlâ bilinmiyor... Çünkü kalenin mimari planlarındaki tutarsızlıklar arkeoloji çalışmalarını olumsuz etkiliyordu.
Yüzyıllar boyunca yeniden yapılanmaya maruz kaldığı ve sürekli yeni eklemeler yapıldığı için, arkeologlar kalenin asıl temelinin nerede olduğuna emin değillerdi. Bunun tespiti için yapının altındaki zeminde modern teknolojik imkanlarla radar taraması yapıldı. Tarama sonuçları Amerikan Jeofizik Birliği'nin yıllık toplantısında, 12 Aralık Çarşamba günü açıklandı.
Kullanan yeni teknolojiler sayesinde gerçekleşen taramalar binanın altında neler olduğuna dair önemli ipuçları veriyor.
Hunedoara Kalesi ve Hunyadi Kalesi olarak da bilinen Corvin Kalesi, bugün Romanya devletinin yer aldığı Transilvanya'nın merkezinde şen eski taş tahkimatı 14. yüzyıla tarihlenen bir mimari eser.
New Jersey'deki Princeton Üniversitesi'nde İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümünden doktora adayı Isabel Morris'e göre Macar Kralı John Hunyadi (Ioan de Hunedoara / Hünyadi Yanoş) tarafından şato olarak inşa edilen binanın kaleye dönüşmesi 15. yüzyıldaki tahkimatlarla sağlanmış. 1462 yılında Fâtih Sultan Mehmed’in öfkesinden kurtulmak için Transilvanya’ya kaçan Kazıklı Voyvoda Vlad Tepeş, Macar kralı tarafından bu kalede zindana atılmıştı.
Romen turizm sitesi Rolandia'ya göre kale 17. ve 19. yüzyıllarda iki kez daha genişletildi. Kalede muhtelif zamanlarda arkeoloji kazıları yapıldı ama kale haritalarının tutarsızlığı, sağlıklı arkeolojik çalışma yapılmasına engel oldu. Kalede daha sağlıklı arkeolojik çalışma yapılabilmesi için GPR teknolojisi ile radar taraması yapılmasına karar verildi.
Isabel Morris, Livescience dergisine "arkeologların daha verimli iş çıkarabilmesi için neyin nerede olduğunu bilmeleri önemliydi. Yapılan tarama sonuçları muhtemelen 17. yüzyılda inşa edilmiş bir idari kompleksi keşfetmemize yardımcı oldu. Radar ayrıca kalenin bazı kısımlarının anakaya tarafından tutulduğu ama hemen yanıbaşında insan eliyle inşa edilmiş yapılar bulunduğunu da ortaya çıkardı. Orada tam olarak ne olduğunu kazıların sonuçları gösterecek. Kalenin mahzenlerinde zaten zindanlar ve işkence odası olduğunu biliyoruz" dedi.
arkeolojikhaber.com