Arkeoloji ve Müzecilik tarihinin tartışması süren en meşhur davalarından Elgin Mermerleri'nin Osmanlı Devleti'nden kaçırılmasının perde ardında casus savaşları da yaşandığı bir kez daha gözler önüne serildi. Yunan arkeolog Tatiana Poulou, "Lord Elgin'in arkeolog casusu Lusieri olmasaydı, Elgin koleksiyonunun British Museum'a götürülmesi asla gerçekleşemeyecekti.” diyor.
British Museum'da sergilenen Yunanistan'a ait 'Elgin Mermerleri'nin nasıl kaçırıldığı tartışması sürüyor. İngilizler tarihi eserleri Osmanlı Devleti Yöneticilerinin izni ile götürdüklerini iddia etmei sürdürürken, ne Osmanlı arşiv Belgelerinde ne de İngiliz arşivlerinde söz konusu izinle ilgili belge yok aksine deliller ise mevcut.
Yunanistan ile İngiltere arasında Akropolis Parthenon'undan kaçırılan ve Elgin Mermerleri olarak ünlenen tarihi eserler konusundaki dava diplomatik krizlerle sürerken Yunan arkeolog Tatiana Poulou'nun 2 asır sonra takip ettiği izler, bir İngiliz lordu ile Atina'daki İtalyan casusu arasındaki sıkı ilişkileri gözler önüne seriyor.
"Elgin Mermerleri" adının hikayesi ise 1801 yılına dayanıyor. Birleşik Krallık'ın Osmanlı'daki büyükelçisi olan İskoçyalı Elgin Lord'u Thomas Bruce, Elgin Mermerleri adını ilk gündeme getiren isim olarak kayıtlarda yer alıyor. Bruce, aynı zamanda heykelleri Atina'dan Londra'ya götüren isim olarak biliniyor..
Tarihi heykellerin İngiltere'ye kaçırılması esnasında yaianan casusluk faaliyeteri Yunan arkeolog Tatiana Poulou tarafından ortaya çıkarıldı.
YUNAN ARKEOLOG TATİNA PAULOU MEKTUPLARI VE ARŞİV KAYITLARINI İNCELEYEREK İLGİNÇ BULGULAR SAPTADI
Elgin Mermerleri'nin kaçırılmasıyla ilgili yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçları Yunanistan'da yayımlanan Kathimerini gazetesine anlatan Poulou, "2014 yılında İskoçya'daki Elgin kontlarının aile ikametgahı olan Broomhall House'un arşivinde çalıştım. Elgin'in 7. kontu Thomas Bruce ile ajanları arasındaki 500 mektup yer alıyor. 7 ciltlik arşiv kayıtlarını inceledim ve ilgiç bilgilere ulaştım" diyor.
BİR KOLYE ÜZERİNDEKİ DESEN SAYESİNDE ORTAYA ÇIKARILAN TARİHİ BAĞLANTI
Poulou, Atina'nın arkeolojik alanlarının birleştirilmesiyle ilgili bir projenin çalışmaları sırasında tesadüfen bölgedeki bir kazıda çekilen fotoğrafları da incelediğini aktarıyor. Görüntülenen kalıntılar arasında yer alan bir kolyenin üzerindeki desene benzeyen bir parçanın British Museum'da sergilendiğini ve Elgin koleksiyonuna ait olduğunu fark eden Poulou, bir konferansta Elgin arşivlerinin önde gelen otoritelerinden Dyfri Williams ile tanıştığını ve ona kolyenin fotoğraflarını gösterdiğini de dile getiriyor.
ESERLERİN TAŞINMASI İÇİN OSMANLI DEVLETİ'NDEN ÖZEL FERMAN İSTENDİ
İngiliz arşivlerinde çalışmak için gerekli özel izinleri alan Poulo, mektupları incelediğinde karşılaştığı manzara hakkından ise şunları anlatıyor: "Ünlü Elgin heykellerinin Akropol'den kaçırılması için nasıl bir yol izlendiğini anlamaya başlamıştım. Elgin Kontu'nun malikanesinde uzun bir süre geçirdim. Lusieri, eserlerin kaçırılması faaliyetlerinin odağındaki isim. Mektuplara göre Lusieri, ekibinin kazı alanına girişi engellendiğinde Lord Elgin'den, Osmanlı yetkililerinden 'daha fazla zorluk yaşanmasını önleyecek şekilde yazılmış bir ferman' temin etmesini de istiyor."
Lord Elgin 1801 yılında Osmanlı idaresinde olan Yunanistan'da Birleşik Krallık elçisiydi.
LORD ELGİN'İN CASUS ARKEOLOGUNUN ROLÜNÜN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Poulou, Lord Elgin'in arkeolog casusu Lusieri için şunları söylüyor: “Elgin'e o kadar sadık bir şekilde hizmet etti ki; kendi hayatındaki tüm dramlara rağmen ölüm döşeğine kadar onunla kaldı. O emirlere uyuyordu ama o olmasaydı Elgin koleksiyonunun götürülmesi asla gerçekleşemeyecekti.”
Poulou, Kathimerini'ye verdiği röportajda ayırca, "Broomhall'da mektupları okurken ağladığım zamanlar oldu. Lusieri, Parthenon'a çok büyük zarar verdi. Bu, ulusal kimliğimizle, ulusal bir anıtın yok edilmesiyle ve elbette geri getirme talepleriyle doğrudan ilgili bir konudur. Arkeologlar olarak konunun siyasetine karışmayabiliriz ama bu mektuplardan bazılarının geçerli bir argüman oluşturduğunu biliyoruz” bilgisini de paylaşıyor.
YUNANİSTAN İLE İNGİLTERE ARASINDA HUKUK MÜCADELESİ SÜRÜYOR
Anadolu topraklarından çeşitli yollarla ele geçirilen pek çok eseri de sergileyen British Museum hırsızlık haberlerinin ardından tepkilerin odağında. Çin, Yunanistan ve Nijerya, British Museum'a, yıllar önce çalınan eserleri için çağrı üstüne çağrı yaparken, ünlü müzeye karşı Türkiye'de de yıllardır hukuki mücadele veriliyor. Tüm dünyadan 8 milyondan fazla objeyi barındıran müzede, Türkiye'den çalınarak götürülen 5 bin yıllık eserler bulunuyor.
Ertan Altan - haberglobal.com.tr