Yunanistan Arkeologları Derneği, Ayasofya Müzesi'nin tekrar camiye dönüştürülmesinden endişe ettiklerini ifade ederek, durumdan rahatsız olduklarını belirten basın açıklamasıyla Yunan hükümeti ve uluslararası örgütleri 'dikkatli olmaya' çağırdı.
Yunanistan Arkeologları Derneği, (AGA) Ayasofya'nın İstanbul'da İslam mabedine (camiye) dönüştürülmesi konusundaki gelişmeleri rahatsız edici bulduğunu ve rahatsız olduğunu beyan etti. Bilimsel içerik taşımayan tamamen inançsal ve siyasi söylemle kaleme alındığı dikkat çeken bildiride, uluslararası örgütlerin müdahaleye çağırılması da dikkat çekiyor.
Rahatsız olan Yunanistan Arkeologları Derneği, yaptığı basın açıklamasıyla, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi ihtimalinden ciddi endişe duyduklarını belirterek, Yunan hükümetinin ve uluslararası kuruluşların uyanık kalmasını istedi.
Yunanca yayınlanan Archaiologia sitesindeki AGA duyurusunda, 537'de açılan Ayasofya'nın 1934'ten beri müze olarak faaliyet gösterdiği, 1985'ten bu yana UNESCO'nun ilgili listesinde yer alan bir Dünya Mirası alanı olduğu hatırlatılarak; "Bu sembolik anıt içinde,bu yıl içinde üst üste ikinci kez tekrarlanan Kur'an ve duaların okunması; binanın olağanüstü kültürel varlık olarak işlevinin riske girmesini sağladığı gibi anıtın bir kez daha dinlere ve dogmalara teslim edilmesi için itici motivasyon niteliği taşır.. Aynı ismi taşıyan (Ayasofya, Trabzon, Ayasofya, İznik) diğer kiliselerin camiye dönüştürülmesi, Türkiye'nin anıtlar üzerinde büyük oranda dekorasyona yönelik felaket operasyonları içinde olduğunu gösteriyor ve olumsuz gelişmeler olarak endişeye yol açıyor" denildi.
Yunan Arkeologları Derneği duyurusunda Yunan hükümetini ve uluslararası örgütleri, Ayasofya'nın camiye döüştürülmemesi konusunda uyanık olmaya çağırıyor ve hatta müdahale etmeye davet ediyor. Bildiride "Bu çok önemli anıt, küresel kültür mirasının ayrılmaz bir parçası olarak tüm insanlığın mülkiyetinde kalmalı" deniliyor.
Geçtiğimiz ay da Ayasofya'da Kadir Gecesi nedeniyle özel etkinlik düzenlenmesine Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tepki göstermiş ve "Ayasofya'da Diyanet İşleri Başkanı'nın da mevcudiyetinde Kuran okunması, ibadet yapılması ve bunun televizyonda yayınlanmasını kınıyoruz. Ayasofya UNESCO'nın Kültür Mirası listesinde yer alan bir kültür varlığı, bu mekanı camiye çevirme girişimlerinin uluslararası toplumu rencide ediyor. Dünyadaki bütün Hristiyanların dini duygularına ve bu kültürel mirası yüceltenlere yönelik açık, kabul edilemez bir meydan okuma söz konusu. Böyle bir dönemde dinlerarası diyaloğun zayıflatılmak yerine teşvik edilmesi gerekir" açıklamasını yapmıştı.
Ayasofya'da düzenlenen Kadir Gecesi etkinliğine tepki gösteren Yunan yetkililere Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı yanıt vermiş ve "Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim ve Ezan okunmasına yönelik açıklamasını kınıyoruz" demişti.
Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
"Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Türk halkının kutsal Ramazan ayını ve Kadir Gecesini kutlamak yerine, Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim ve Ezan okunmasını çarpıtmak yoluna gitmiştir. Temel insan hakları arasında bulunan dini özgürlükler konusunda Yunanistan'ın karnesi ortadadır.
Sadece bir iki örnek vermek gerekirse, Yunan makamlarının, Yunanistan'daki Müslüman Türk Azınlığı dini özgürlükler konusunda gittikçe artan baskıya maruz bıraktığını, olağan görevlerini yerine getirdiği için seçilmiş müftüler hakkında davalar açtığını, ibadete açık bir caminin bulunmadığı Selanik'te Müslümanların Ramazan Bayramı'nda, tarihi camilerden birinde namaz kılma taleplerinin bu yıl da olumsuz karşılandığını söylemek mümkündür.
Bu nedenle, başkentinde henüz ibadete açık bir cami de bulunmayan Yunanistan'ın açıklamasında belirttiği dinler arası diyalogdan ne anladığı, soru işaretine sebep olmaktadır.
Bu çerçevede, Yunanistan'ı çağdaş, bütün dinlere saygılı ve demokratik bir ülke olmaya davet ediyoruz."
arkeolojikhaber.com