Adını nereden aldığına dair gizemini koruyan Zincirli kaya, ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor
Bilecik'e gelen yerli ve yabancı turistlerden ilgi gören "Zincirli Kaya", hakkındaki rivayetlerle yıllardır gizemini koruyor.
Yunan işgali sırasında bölge halkının zorunlu olarak terk ettiği ve "eski Bilecik" olarak bilinen İstiklal Mahallesi'ndeki kayalık, depremden etkilenmesi nedeniyle zincirle bağlandığı, vatan hainliğiyle suçlananların idam edildiği ya da kervan yolunu kullananları rahatlatması amacıyla zincirlendiği gibi rivayetlerle anılıyor.
Kent tarihi üzerine araştırmaları bulunan Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin, "Zincirli Kaya" konusunda ellerine ulaşan herhangi bir belge ya da arşiv bulunmadığını söyledi.
Söz konusu kayanın zincirlenmesiyle ilgili bazı rivayetler bulunduğunu dile getiren Bilgin, bunlardan birisinin, yıllar önce bölgede meydana gelen bir depremden etkilenmesi sonucu zincirle bağlandığına yönelik olduğunu aktardı.
Bir dönem "idam sehpası" olarak kullanıldığıyla ilgili rivayetlerin de bulunduğunu vurgulayan Taner Bilgin, belirli dönemlerde zincirleri yenilenen kayanın halen gizemini koruduğunu dile getirdi.
Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ise kentin tarihi ve kültürel değerlerini ön plana çıkararak, turizmde adını duyurmayı hedeflediklerini belirtti.
Yağcı, şunları kaydetti:
"Şehrimizin tanıtım ve turizminde çok önemli bir değere sahip olan Şeyh Edebali Türbesi alanında bulunan başta Zincirli Kaya, Edebali Eski Yerleşim Alanı, Tarihi Bilecik Kalesi, Tarihi Bilecik Aşevi gibi yapılar ilimizin turizmdeki temel değerlerindendir. Söz konusu turistik değerlerden olan Zincirli Kaya alanın girişindeki yol boyunda olup, Şeyh Edebali Türbesi'ni ziyaret eden misafirlerini bütün haşmetiyle karşılamaktadır. İnsanların önünde Bilecik hatırası olarak fotoğraf çektirdiği Zincirli Kaya, şehrimizin tanıtım ve turizmine büyük katkılar sağlamaktadır."
- "Ha yıkıldı, ha yıkılacak"
1989-1994 yıllarında Bilecik Belediye Başkanlığı yapan Akın Olcay da zincirin kayaya 1970 yıllarda takıldığını bildiğini belirterek, "Zincirin kaya üzerinde olmasının bir fonksiyonu yok. Kaya oradan kopsa bile zincir onu tutamaz zaten. Zincir, kaya üzerine sembolik olarak takılmış. Kayanın ismine denk gelecek şekilde zincir konulmuş. Hakkında çok çeşitli rivayetler vardı." dedi.
1973-1980 yıllarında Bilecik Belediye Başkanlığı görevinde bulunan İsmail Atak ise Zincirli Kaya'nın, eski Bilecik yerleşim yerinde, kervan yolu üzerinde olduğunu anlatarak, insanların psikolojik olarak ''ha yıkıldı, ha yıkılacak'' diye endişe duyduğu için kayaya zincir takıldığını kaydetti.
Kendi döneminde nostaljik bir zincir taktıklarını ifade eden Atak, "Yoksa orijinali Osmanlı döneminde takılan bir zincir o. O zamanlar insanların asıldığı gibi bir şey yoktu, daha sonra insanların uydurması. Tamamen kervanların güvenli bir şekilde yollarına gitmeleri amacıyla takılmış. İnsanları rahatlatmak amacıyla takılmış bir zincir. 'Zincirli Kaya' Osmanlı döneminden kalma. Biz sadece eski anlamını taşısın diye sembolik bir zincir takmıştık." diye konuştu.
Bilecik'in "eski yerleşim" olarak bilinen Emirler Mahallesi'nde doğan ve büyüyen 65 yaşındaki Mehmet Dardağ da dedelerinden duyduklarına göre, kayanın Osmanlı'dan kalma olduğunu belirterek, o dönemlerde idamların bu yerde yapıldığının anlatıldığını söyledi.
"İdam sehpası" olarak kullanılan Zincirli Kaya'nın kente gelen turistlerden ilgi gördüğünü belirten Dardağ, kaya hakkında birçok şey anlatıldığını ifade etti.
İstiklal Mahallesi sakinlerinden yaşayan Ömer Ersin (67) ise zincirli kayanın Osmanlı döneminde infazların burada yapıldığından esas isminin "sicilli kaya" olarak büyüklerinden duyduklarını dile getirdi.
Muhsin Arslan - AA